Uzayda Köy Hayali
Masalcı: Kerim Efe ALBAYRAK, Amasya, 8 yaş.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, “Kerim” adında sevimli bir çocuk varmış. Bu çocuk Uzay’a gitmeyi orada ufak bir köy yapmayı hep hayal edermiş.
Kerim, hep yerçekimine karşı tasarımlar yapmayı istiyormuş. Ama yaşı küçük olduğu için kimse önemsememiş.
Ama o kimseye aldırış etmemiş ve tasarım yapmaya başlamış. İlk işi yerçekimine etkili çözüm bulmak, kostüm ayarlamak olmuş. Bunun için de ipek böceği, pamuk ve koyun yününü kullanmış.
Hepsi de güzel sonuçlar vermiş. Uzay giysisinin içine o kostüm olduktan sonra sıra gelmiş köy yapmak için örtü tasarlamaya. Kerim onları da aynı şekilde işlemiş, tabi bunları yapayım derken aradan epeyce bir zaman geçmiş ve yaşı da uzaya gidebilecek yaşa gelmiş.
Planlar yapılmış ve uzaya arkadaşlarıyla beraber gitmeye karar vermiş. Uzay kostümü örtüyü ve köy için uygun taşlı toprak, tohum alıp uzaya yolculuk başlamış.
Bu arada yolculuk o kadar eğlenceliymiş ki; havada uçarak kuş gibi gitmek çok hoşlarına gitmiş. Yıldızlar ve Ay’a dokunacak gibi olmak, gök cisimleri, göktaşları o kadar yakınmış ki.
Eğlene eğlene yolculuk tamamlanmış ardından başarılı bir şekilde gemileri iniş yapmış. Uygun bir yer bulunca da ulaştılar kampı oraya kurmaya karar vermişler.
Uzunca örtüyü sermişler, örtünün üstüne de toprağı dökmüşler. Sonra da tohumları ekmişler, fidan ve sebze-meyve fidanlarını dikmişler. Bu arada hepsi de çok eğlenmiş ki, inanılmaz bir günmüş.
Fakat o da ne?
Uzaylı dostlar bu sesten ve yabancı insanlardan, yabancı topraktan rahatsız olup gelmişler.
“Heeyy! Siz de kimsiniz” diye uzaktan bağırmışlar.
Kerim “Korkmayın biz Dünya’dan geldik. Sizi rahatsız etmeyiz ya da zarar veremeyiz endişelenmenize gerek yok” diyerek onları sakinleştirmek istemiş. Korkacak bir şey olmadığını anlayan üç uzaylı tanışmak için onların yanına gelmiş. Uzun boylu olan konuşmaya başlamış.
“Merhaba da, buralarda ne böyle? Ne yaptınız buralara?” diye sormuşlar.
Kerim; “biz buraya küçük bir deney için geldik. Maksadımız burada yaşanacak yerler olup olmadığını öğrenmekti. Bu nedenle bir deney yapmak istedik” demiş.
Uzaylılar anladıklarını ifade eder gibi sallanmışlar. Uzaylılardan biri “merhaba, ben Hayki” diğeri de “ben de Mayki, üçüncü uzaylı da “ben de Sayki” demiş.
İki grup tanışıp, konuşup ve eğlenip güzel zaman geçirmişler Hayki “buralar ne kadar güzel ve rengarenk oldu. Sizi tanıdığımıza çok mutlu olduk” demiş.
Bir süre daha sohbet ettikten sonra artık Dünyaya dönme zamanı gelmiş. Hayki, Mayki ve Sayki o kadar üzülmüşler ki Dünyalı arkadaşlarından ayrılacaklarına, bu onların bakışlarından bile belli oluyormuş.
Kerim; “üzülmeyin arkadaşlar, ben sizin Dünya’ya gelmeniz için de bir çalışma yaparım” demiş ve onlara biraz moral vermiş.
Daha sonra da “size de bu küçük köyü bizden bir hatıra olarak bırakıyorum. Buraya iyi bakın. Bir gün tekrar geleceğim. O zamana kadar görüşmek üzere” demiş ve mutlu şekilde vedalaşıp ayrılmışlar masalımız da burada sona ermiş…
Küçük ellerine ve kocaman yüreğine sağlık Kerim. Başarılarının devamını diliyorum.