Ayşe ve Çiçek’in Macerası
Masalcı: Sevilay SERPER, Osmaniye, 9 yaş.
Bir varmış, bir yokmuş.
İki tane, çok iyi anlaşan arkadaşlar varmış.
Birinin adı “Ayşe”, diğerinin adı ise “Çiçek”miş. Bu iki arkadaş araştırma yapmayı çok severlermiş. Bundan dolayı çok iyi anlaşırlarmış.
İkisi neredeyse her konuda araştırma yaparlarmış. En büyük merakları ise tabi ki uzay ile ilgiliymiş. Bir gün Ayşe rüyâsında Mars’ta olduğunu görmüş. Uyanmış, kahvaltısını yapıp Çiçek’in yanına gitmesi için annesinden izin almış.
Evlerine varır varmaz hemen Çiçek’e rüyasını anlatmış.
Çiçek “Ne tesadüf! Ben de rüyamda Mars’ta olduğumu gördüm. Ben de tam sana rüyamı anlatmaya geliyordum.” demiş.
Çiçek’in babası onların tüm konuşmalarını duymuş ve “çocuklar gelin yanıma hele! Size Mars ile ilgili birkaç bilgi vereyim.” demiş.
Ayşe ve Çiçek koşarak gitmişler ve büyük bir heyecanla onu dinlemişler. Çiçek’in babası “En iyisi ben sizi bir uzay müzesine götüreyim. Orada daha çok ilgi edinirsiniz.” demiş.
Ayşe ile Çiçek bu güzel haber üzerine sevinçlerinden havalara uçmuşlar.
Birkaç gün sonra Çiçek’in babası onları müzeye götürmüş. Ayşe ile Çiçek gördüklerine orada gördüklerine inanamamışlar. Öyle ki sanki maketler gerçek gibi gelmiş. O an kendilerini müzede değil de, adeta uzaydaymış gibi hissetmişler.
Küçük ellerine ve kocaman yüreğine sağlık Sevilay. Şu pandemi bitsin, birlikte masalındaki gibi çok daha güzel çalışmalar yapacağız kısmetse.