Ben ise gece gökyüzüne baktığımda tayyareleri görürdüm. “Tayyare” gerçekten de komik bir adlandırma doğrusu.

Resim-1. Uçsuz bucaksın tarlalarda, aynı gökyüzü altında. (Image Credit: MoEP)
Bendeniz bir anlamda göçebe yaşam stilini benimseyen bir ailede büyüdüm. Bu nedenle okullar kapandığında çoğu kez ailemle birlikte büyük ovalara göç ederdik. Ekin eker, tarlada çalışır, okul yeniden açılana kadar da orada kalırdık.
Geceleri devasa ovanın karanlığında, cılız da olsa tek ışık kaynağı evinizdir. Başka ışık görmek istiyorsanız, başınızı gökyüzüne çevirmeniz kafidir.
İşte o zaman asıl görsel şölen başlar; Ay ve yıldızlar size eşlik eder. Gözleriniz karanlığa alıştıkça Samanyolu adeta size en güzel yıldız çeşnisini sunar.
Hayal edin… Rüzgar dinmiş, sessiz bir gecede o uçsuz bucaksız gökyüzünde sayısız yıldız barındıran Samanyolu ve devasa gözlerle size bakan o Ay, kelimenin tam anlamıyla inanılmazdır.
O zamanlar aile büyükleri geceleri tütün toplarken, biz çocuklara da toprağın üstünde sırtüstü yatıp yıldızları izleme görevi verilirdi. Açıkçası hiç itiraz etmeden kaytarmanın en en en güzel yanı bu olsa gerek.
Gökyüzüne baktığımda yanıp-sönen ışıklı bir yıldız sürekli gökyüzünden geçer, ailem de ona “tayyare” derdi. Ben ise yıllarca onun bir uydu olduğunu zannettim.
Çocuktuk işte, o kadar hayrandım ki onun gökyüzünde yanıp sönen ışığıyla süzülüşüne, anlatılacak bir duygu değil…
Bazen kardeşimle tayyare bulma yarışı yapardık. Tayyareler elbette bir uydu değildi lakin çok sonra öğrendim ama benim uydularla ilk tanışmam işte tam da o zamanlardı.
O yanıp-sönen ışıklı yıldızı izleyerek çocukluk yıllarımı geçirdim. 7 yaşındaki küçük kızın o zaman haberi yoktu yıllar sonra uydularla tanışıp onların bir parçası olacağından.
Amatör Telsizcilik, İlk Adımlarım
İşte böyle çocukluğum bir çift gözün gökyüzüne olan hayranlığıyla geçti ta ki; bir gün amatör telsizci olana kadar.
Sonra birkaç küçük elektronik parça, 4-5 m. kablo, 5-10V elektrik, bir kaç devreyi bir araya getirip dünyayla iletişime geçebileceğimi o zaman öğrendim.
Kendimi bir anda bambaşka bir dünyanın içinde buldum ve bu süreçte öğrendiğim her bilgi bende hayranlık yarattı. Kendi yaptığın bir antenin, dünyayı sarmama sebep olması çok etkileyiciydi.
Öyle ki birden dünya avucumun içindeydi ve ben nereye istersem oraya ulaşabilirdim. Birçok yere gittim birçok insanla tanıştım. Ve günün birinde de uydularla tanıştım. 7 yaşındaki kızın sözleriyle gökyüzünde yanıp-sönen ışığıyla, işte o kafamı kaldırıp baktığım tayyarelerimle…
Amatör telsizcilik maceramın ilerlemesiyle, uydu ve uydu haberleşmesine duyduğum merak günden güne daha da arttı.
Kendi uydu haberleşme sistemimi kurma arayışları öncelikli hedefim haline gelmişti ki; değerli arkadaşım Furkan Özen (TA7AOF) sayesinde amatör telsizcilikle tanışmamın ardından değerli büyüğüm Barış DİNÇ (OH2UDS/TA7W) sayesinde de MoEP ile tanıştım.
29 Ekim Cumhuriyet’in İlan Edilişinin 100’ncü Yılı MoEP İstasyonuyla Uyduda Bir Cumhuriyet Kızı

Resim-2. İstasyonun girişindeki logolar ve isim tabelası. (Image Credit: MoEP)
Mars on Earth Project (MoEP) tamamen gönüllülük esasına dayanan ve kar amacı gütmeyen bir topluluk ve bugün bu yazıyı yazdığım zamanlarda ben de artık onun bir üyesiyim.
Bu özel günde MoEP’in Ankara istasyonunda çalışabileceğim önerisi geldiğince açıkçası çok heyecanlandım. Kolay değil, hayal kurarken bir anda kendimi gelişmiş bir amatör uydu istasyonunda bulmak ve üstelik çok da özel bir günde…
Etkinlik Başlangıcı
Organizasyona katılım için bir gün önceden Giresun’dan Başkente yolculuk yaptım ve nihayet Ankara’ya ulaştım.
29 Ekim gibi özel bir günde erken saatlerde, çok değerli büyüklerim Yücel ELİBÜYÜK (TA2UIL) ve Cem KARAGÖZ (TA2GY) ile buluşup MoEP istasyonuna doğru yola çıktık.

Resim-3. Çam ağaçları arasından çıkan bir uzay haberleşme istasyonu. (Image Credit: MoEP)
Seyrek çam ağaçları ile kaplı ormanlık alandan yürüyerek geçtik, sonra ağaçlar bitti ve karşımda iki heybetli ve devasa çanak antenleriyle istasyonu gördüğümde açıkçası çok etkilendim.
İstasyonun kapalı alandaki komuta kontrol bölümüne geçtik. Hızlı bir şekilde kuruluma başladık ve önümde duran dev ekranları aktif ettik.

Resim-4. Radyo astronomi ve QO-100 uydu haberleşmesi için kullanılan iki büyük anten. (Image Credit: MoEP)
Burada belirtmek isterim ki istasyon yakın zamanda uzaktan da kullanılabilir hale getirilecek. Şu an zaten bazı sistemler otomatik olarak işletilmeye başlanmış bile.

Resim-5. Diğer amatörlerle ekran ve donanım testleri yapılırken. (Image Credit: MoEP)
Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel olarak alınmış “TC100TC” özel çağrı işaretiyle etkinliğimizi gerçekleştirmeye hazırdık, artık tüm uydudaki istasyonlar ve çeşitli ülkeler Cumhuriyet aşkımızı duyacak ve buna şahit olacaktı.
Etkinlik planlandığı gibi 29 Ekim 2023’te Cumhuriyet’in ilan edilişinin 100’ncü yılında gerçekleşti ve Ankara Üniversitesi – Kreiken Rasathanesi’nde bulunan Hello Space, Mars on Earth Project (MoEP), A.Tahir Dengiz, TA2T (SK) Uydu Gözlem ve Radyo Astronomi İstasyonu Mars 06-1; 29 Ekim Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yılına özel bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizlere armağan ettiği Cumhuriyet sevgisini tüm dünyaya duyurmak adına diğer QO-100 çalışan amatör telsizcilerle de işbirliği yapıldı ve cihaz başında toplandık.
Etkinlik Süreci

Resim-6. Sistem aktif edilip haberleşme devam ederken. (Image Credit: MoEP)
Etkinlik boyunca uydu üzerinde birçok ülkeyle iletişime geçtik, karşılıklı görüşmeler yapıldı, onlara günün anlam ve önemini anlattık.
Yaptığımız yayınlarlar o günü daha özel kılmayı başarmayı ve dünyaya yayılmasını amaçladık. Etkinlikte amacımıza ulaşmak orda olmamıza sebep olan istasyonu kuran ve devamını getiren herkes için gurur kaynağı oldu.
Bu ülkede doğmuş ve büyümüş, Cumhuriyetin bizlere sağladığı bu özgürlükte var olan bir Türk genç kadın radyo operatörü (Young Lady-YL) olarak bu yayını yapmak benim için onur verici ve bir o kadar da anlamlıydı.
Etkinlik Sonu

Resim-7. Rotor kontrollü UHF YAGI anten dizisi. (Image Credit: MoEP)
Etkinliğin sonuna gelirken hepimiz yorgun ama gururluyduk. Yaptığımız yayın birçok ülkeye ulaşmıştı, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun” diyen istasyonları duymak ise bizde apayrı bir mutluluk yarattı.
Log kayıtlarımızı düzenlemeyi bitirdiğimizde artık istasyondan ayrılma vakti de gelmişti. Sistemleri birer birer kapatıp bu muhteşem istasyona veda ettim ama kalbimi orada bıraktım.
Dönüş Yolunda Duygusal Anlar

Resim-8. Teşekkür ve saygılarımla. (Image Credit: MoEP)
Bu sonsuz evrende bir zamanlar uydulara bakan 7 yaşındaki kızın artık onun bir parçası olma yolculuğuna ortak olup, bu yolda bana fırsatlar açan deneyimler sunan ve yanımda olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Belki de bu güne dek gördüğüm en büyük çanak anteni ve en iyi amatör uydu haberleşme donanımını kullanmama vesile olan, özellikle o özel günde bunu gerçekleştirmemizi sağlayan MoEP ekibine de ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum. Artık ben de MoEP ile uzayın ve uyduların bir parçası oldum.
Bu uçsuz bucaksız evrende bizler, bir toz tanesi kadar küçüğüz. Evrene her baktığımızda onu anlamlandırmak çözmek ve onda bir etki yaratmak için yıllardır çabalıyoruz.
Eminim ki bu çabam asla son bulmayacak. Küçük bir kız çocuğuyken uydu, sadece uzaktan baktığım ve aklımda delice sorular yaratan bir zannedişten öteyken; şimdilerde onu kullanmak ona ulaşabilmek ve belki de uzayı anlama konusunda fikir sahibi olabileceğim zamanlara daha çok yaklaştım.
Bugün ise geçmişe dönüp o küçük kıza diyorum ki; başını kaldır ve evreni selamla çünkü o, senin sesini duymaya sabırsızlanıyor ve tüm heyecanıyla oda seni bekliyor.
“Merhaba uzay; tanıştığımıza memnun oldum“.
Birçok başarının, küçük yaşlardaki hayallerden ortaya çıktığı biliniyor. Merzuke Hanım, sizi de hayallerinizin peşinden koştuğunuz için tebrik ediyorum. Hayaller olmasaydı gerçekler olmazdı. Hepimiz hayallerimizin peşinden gitmeliyiz. Yapmış olduğunuz çalışmalar ve etkinlikler için size teşekkür ediyorum ve devamını diliyorum. Gökyüzü anlatılmaz, yaşanır. 73
Tebrik eder, başarılarının daim olmasını dilerim.
Bir çırpıda okunan bir yazı daha… satırlarınızda bende küçüklüğüme gittim ve başardığınız ilerlediğiniz her adımın heyecanını kalbimde hissettim. Dilerim yolunuz açık olsun. Başarılar 🙂
Herkese güzel yorumlarınız için teşekkürlerimi iletiyorum. Umarım merakımız asla bitmez gözlerimiz daima gökyüzünde olur .