Meva’nın Mars’ta Bıraktığı İz

Masalcı: Elif Eslem SAĞLAM, Balıkesir, 6 yaş.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; “Meva” adında küçük bir kız ve onun tatlı mı tatlı “Tarçın” isminde bir kedisi varmış. Uzayı ve oradaki gezegenleri çok merak edermiş. En çokta Mars’ı merak edermiş.

Bir gece yine Mars’a gittiğini hayal ederek uykuya dalmış. Dilek perisi, Meva’nın bu hayalini gerçekleştirmek için usulca onu uyandırmış.

Kendisinin dilek perisi olduğunu, çok güzel hayal kuran çocukların dileklerini yerine getirdiğini ve o çocuklardan birisinin de kendisi olduğunu söylemiş. Meva hemen ona Mars’a gitmek istediğini ve orayı çok merak ettiğini söylemiş. Fakat küçük bir isteği daha varmış. Kedisi Tarçın’ın da gelmesini istemiş.

Dilek perisi onun her iki dileğini de kabul etmiş. Ancak “sabah olmadan dönmeliyiz, yoksa ailen endişelenebilir” demiş ve kedisi Tarçın’ı alıp bahçeden bir kaç fidan ve gül fidesi, biraz da su koymuş çantasına ve ardından Mars’a yolculuk başlamış.

Uzayı ve gezegenleri gören Meva’nın gözleri faltaşı gibi büyümüş ve nihayet Mars’a gelmişler. Uzun uzun etrafı seyreden Meva, daha sonra çantasındaki fidan ve gülleri dikmek istemiş ve biraz cansuyu vererek su ile hemen onları dikmiş. Orada bir anı bırakmayı, bir yaşam olmasını ve belki bir gün başka çocuklar gelirse buraya daha önce birilerinin gelip, burada bulunduğunu bilsinler istemiş.

Meva, dilek perisine dönüp; Dünya’ya gidince burada diktiği fidanları takip edip, uzayı izlemek için babasından donanımlı yeni nesil bir teleskop isteyeceğini söylemiş. Kedisi Tarçın ile biraz gezinip hayran hayran etrafı izledikten sonra sabah olmadan eve dönmüşler.

Meva’nın ilk hedefi babasına o çok istediği teleskopu aldırmakmış. Dilek perisi gitmeden Meva’ya bir sürprizi daha olduğunu söyleyerek “hokus pokus, tarantula tokus” diyerek bir teleskop ortaya çıkarmış. Meva gözlerine inanamamış. Bu teleskop şimdiye kadar incelediği hiçbir teleskopa benzemiyormuş.

Meva hayranlıkla teleskopunu incelerken, ağır ağır göz kapakları kapanmaya başlamış ve oracıkta uyuyakalmış…

Mars Masalları Serisi’ne Dön