Kızıl Gezegene Giden Saklı Yol

Masalcı: Batuhan AKMAN, Aydın, 8 yaş.

Çooook eski zamanlarda yeşil dünyada renkli ormanın derinliklerinde bir çocuk yaşarmış. Bu çocuk resim yapmayı ve kitap okumayı çok severmiş. Her sabah renkli ormandaki arkadaşlarıyla kahvaltısını yaparmış. Daha sonra Ulu Çınar’ın yanına kitap almaya gidermiş.

En son aldığı kitap “Kızıl Gezegen”.

Onu öyle merak etmiş ki, sayfalarını hemen oracıkta açmış. Hayranlıkla başlamış okumaya.

Kitap daha ilk sayfalarda “uzuuuunnn ağaçlardan, dev kuşlardan ve üç gözlü yeşil renkli canlılardan” bahsediyordu. Çocuk okudu… okudu ve okurken uykuya daldı.

Ulu Çınar’ın kökleri yatak, yaprakları da yorgan olmuştu. Gecenin karanlığında rengarenk ışıklarla aydınlandı orman. Kitabın yaprakları teker teker kopmaya başlamıştı.

Yapraklardan oluşan da neydi öyle?
Bir yol !
Peki nereye gidiyordu bu yol?

Yürüdü çocuk yaprakları izlemeye devam etti.

Gözlerine inanamadı, burası Kızıl Gezegen’di. Uzuuuuunnn ağaçlardan oluşan ormanlarında şarkı söyleyen dev kuşları, renkli şelalenin yanında eğlenen üç gözlü yeşil canlıları gördü.

Misafirlerine kızıl gezegenin her yerini gezdirdiler. Ay manzaralı pamuk dağının üstüne çıktılar, ama çok geç olmuştu. Mavi-Yeşil Dünyada güneş yüzünü gösterecekti.

Kitabın yaprakları tekrar toplanmaya ve ışıklar çıktığı deliklere geri dönüyordu.

Koşar adım geçti çocuk yolu.

Öğrenmişti artık saklı yolu.

Okuduğu her kitapta saklı bir yol vardı.

Sınırı olmayan, okudukça büyüdü uzadı yolları.

Peki siz öğrendiniz mi yolu?

Siz de çok okursanız belki bir gün o güzel yolları siz de görürsünüz.

Çocuk öğrenmiş yolları bizler okuyalım masalları.

Mars Masalları Serisi’ne Dön