Eski çağlardan bu yana Mars, potansiyel olarak gelecekte yaşam barındırabilecek bir gezegen olarak, bilimsel açıdan büyük bir merak konusu olmuştur. Günümüzde de bilim ve teknoloji alanında hızla ilerleyen insanlık, uzay keşiflerine odaklanarak uzayın derinliklerine doğru heyecan verici bir yolculuğa çıkmış durumdadır.
Gezegenlerarası seyahatler ve kolonileştirme projeleri ise, insanın evrenin sırlarını keşfetme arzusunu besleyen büyülü hedefler arasında yer almaktadır. Bu büyük hedeflerden biri de hepimizin bildiği gibi son yıllarda oldukça popüler hale gelen Mars’ta insanlı bir koloni kurma ve ikinci bir yaşanabilir Dünya oluşturmaktır.
Yukarıda belirtilen amaç doğrultusunda bir çok uzay ajansı, bilim insanları ve mühendisler yoğun bir çaba sarf edip geleceğe hazırlanırlarken, peki ya biz amatör telsizciler? Bu gelecek değişime ne kadar hazırız?
Doğru söylemek gerekirse çok da hazır olduğumuz söylenemez. Oysa amatör telsizciler; farklı bir çok meslekten sahip oldukları bilgi ve tecrübeleri ile Mars kolonileştirme projesinde, uzay yolculuklarında ve araştırmalarında pekala önemli katkılar sunabilirler.
Bu nedenledir ki; insanlığın geleceği için kritik öneme sahip olan bu çalışmalarda, amatör telsizcilerin rolü de göz ardı edilmemelidir. Öyle ki; amatör telsizcilerin bilime ve özellikle uzay çalışmalarına bugüne kadar sağladıkları katkılar, bunun en güzel örneklerindendir.
Örneğin, kısıtlı imkanlara rağmen 1960’lı yıllarda geliştirilen ilk amatör uydu OSCAR-1 projesinin hikayesini buradan okumanızı öneririm. Bu hikayede geçenler, bugün biz amatör telsizcilerin uzaydaki uydularda ve uzay haberleşmesinde var olmamızın sebebidir. 1960’lı yollarda filizlenen ilk amatör uydu çalışmalarının son ve gelişmiş örneği ise GEO’da halen aktif olarak kullanılan QO-100 uydusudur.
Diğer yandan Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)’de onca gelişmiş haberleşme sistemleri mevcut olmasına rağmen;
- Amateur Radio on the International Space Station (ARISS) bölümünde amatör telsiz sistemlerinin bulunduğunu,
- Astronotların amatör telsiz lisansına sahip olduklarını,
- Küp ve cep uyduların fırlatılmasında veya çeşitli bilimsel uzay deneylerinde halen amatörlere çağrı yapılarak destek istendiğini,
- Bazı uydu kurtarma operasyonlarında amatör telsiz operatörlerinin de aktif olarak yer aldığını buraya not düşelim.
Amatör telsizcilerin bilgi, tecrübe ve kabiliyetlerini sanırım daha fazla anlatmaya gerek yok.
Bu makalede; bir kıvılcım olması düşünülen “MARS-Amateur Radio Community (M-ARC)” ve amatör telsizcilerin gelecekteki Mars kolonisine olası katkıları incelenecektir. Gelecekteki Mars keşiflerinde amatör telsizcilerin rolü, kolonileştirme projelerindeki önemi ve gezegenlerarası haberleşme alanındaki potansiyel olanaklar, hangi imkanların Mars’ta kullanılabileceği veya adapte edilebileceği, ne tür sorunlarla karşılaşılabileceği detaylı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Bilim ve gelecek; biraz amatör telsizcilik, biraz da yer yer mizahi yaklaşımlarla harmanlanmıştır.
Mars’a yapılacak heyecan verici insanlık yolculuklardan önce, M-ARC gönüllüsü amatör telsizcilerin bir araya gelmesi, insanlığın evrenin sırlarını keşfetme hedefine ve bu heyecanı yaşamaya bir adım daha yaklaşmasını sağlayabilir. Zira bu çalışmayı şimdiden başlatması gerekenler uzay ajansları değil, bizleriz.
Evet, fark ettiğiniz üzere bu makale uzun ve tek parça. Bunu sebebi okuyucunun konu hakkındaki kaynağa tek bir noktadan ulaşılabilmesini sağlamak. Kolay okunması amacıyla yazı ana başlıklar rakamlarla maddelendirildi, zaman buldukça kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
01. MARS-Amatör Radyo Topluluğu (M-ARC): Nedir?
Yazımızın odağı “Amatör Radyo Topluluğu (M-ARC)”,
- Mars macerasında telsiz iletişiminin önemini kavrayan,
- Heyecanlı ve tutkulu amatör telsizcilerin bir araya geleceği bir birlikteliği ve ilk kıvılcımı temsil eden,
- Mars’a gitmeden önce tohumları atılan ve Mars’ta da bu konuda yürütülecek amatör telsiz faaliyetlerinin odağı olacak -kar amacı gütmeyen- bir topluluk ismidir.
Öncelikle Mars’ta faaliyet gösterecek amatör telsizcilerin bir Mars kolonisindeki amatör telsiz haberleşme altyapısının oluşturulması ve yönetimi; bir koloninin başarılı bir şekilde faaliyet göstermesi için de hiç kuşkusuz temel bir gerekliliktir.
Aynı şekilde M-ARC, Mars’a yapılan uzun uzay seyahatlerinde, bugün olduğu gibi ISS-Dünya arasında yapılan amatör telsiz haberleşmesinin benzeri çalışmaların sürdürülmesi konusunda kritik/yedek bir rol üstlenmeyi hedefleyebilir.
Önce mevcut durumla ilgili bir değerlendirme yapalım. Bugün Dünyada sabit veya mobil platformlarda yer alan onbinlerce amatör telsiz sistemi; meteoroloji, konum, gözlem sondaları, uydu telemetresi izleme veya radyo astronomi gibi birçok çalışmada veri toplamaktadır.
Bu kapsamda;
- Amatör telsizcilerin Mars kolonisine katkısı sadece amatör haberleşme altyapısında değil, aynı zamanda orada sahip olacakları ve/veya üretecekleri amatör donanımlar ve gözlem araçları ile bilimsel araştırmalarda ve veri toplamada da büyük bir önem taşıyacaktır.
- Mars’ın yüzey özelliklerini incelemek, atmosferini analiz etmek ve diğer bilimsel keşifler yapmak için amatör telsizcilerin teknik bilgileri ve ekipmanları hayati önem taşıyacaktır.
- Henüz tam olarak bilinmeyen ve insanlı yaşam kolonileri ile birlikte çok daha fazla araştırılacak konuya sahip bu gezegende temel gereklilik; uzay ajansları ve milletlerin sahip olduğu para, zaman ve donanım dışında çok noktada gözlem ve veri toplamaya ve insan gücüne de dayalı olacaktır.
- Amatör telsiz operatörlerinin tükenmek bilmeyen heyecan ve araştırma heveslerinin yardımcı desteği, bu kapsamda gezegenin gizemlerini çözmeye yönelik bilimsel çalışmaların ve keşiflerin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini de sağlayacaktır.
Ayrıca, M-ARC sayesinde koloniler arası amatör telsizciler arasında bilgi ve deneyim paylaşımı kolaylaştırabilir. İletişim konusunda uzmanlaşmış telsiz operatörleri, tecrübelerini diğer telsizcilerle paylaşarak Mars kolonisi için daha güçlü ve güvenilir yedek bir haberleşme ağı oluşturabilirler. Bu, orada kısıtlı imkanlarla geliştirilebilecek sistemlerin desteklenmesi açısından da önem arz edecektir.
02. İlk Adım: Kağıt Kalemle İşe Başlayalım!
Öncelikle şunu unutmayın; hayal kurmak bedavadır, zihni şekillendirir ve bu hayaller geleceğin inşasında anahtar rol oynar. “Eğer hayal kuramıyorsanız, gelecekte var olamazsınız!”.
Şimdi bir haftasonu kahvenizi alıp rahatlayın, kendinizi; roketlerin yükseldiği, uyduların yörüngelere oturduğu, rover’ların kızıl toprakta keşifler yaptığı ve uzayın derinliklerindeki sırların çözülmeye çalışıldığı Mars’ta bulduğunuzu hayal edin.
Bu kapsamda aklınıza gelenlerin birçoğu ileri seviyede bilimsel çalışmalar, hep yenilikçi teknolojiler ve cesur keşiflerle dolu değil mi?
Ancak eminim ki aralarında hayal ve senaryodan ibaret olanlar da mevcuttur. Kendi senaryomuzu yazma zamanı. Tek ihtiyacımız olan bir kâğıt ve bir kalem.
Belki şu an amatör telsizcilerin Mars’ta pek faydalı olamayacağını düşünüyorsunuz, ancak işin aslı öyle değil. Düşüncelerin ötesine geçerken, insanlı Mars uçuşlarının ve ardından başlayacak olan kolonizasyon çabalarının radyo amatörlerini nasıl etkileyebileceğini hiç düşündünüz mü? Gerçek heyecan işte o zaman başlayacak ve bizler için de yepyeni ufuklar açılacak.
Amatör telsizciler ki; her zaman pratik çözümler sunmuş, karşılık beklemeden birçok çalışmanın öncüsü olmuş ve yol göstermişlerdir. Mars kolonizasyonu başladığında da aynı şekilde olacak. İlk Mars amatörleri, Dünya’daki iletişim sistemlerine benzer altyapıları kurarak yeni bir dünyada yavaş yavaş iletişim ağlarını örmeye başlayacaklar.
Mars gezegenin kendine özgü ve gerçekten zorlu koşulları ise, yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve karşılaşılan sorunların çözülmesine yönelik itici bir güç sağlayacak. Başka bir deyişle, “Mars’ta amatör telsizcilerin rolü büyük ihtimalle hayati bir önem taşıyacak!”
Özellikle ilk tutkulu Mars amatör telsiz operatörleri, gezegenlerarası iletişimde kilit bir rol oynayarak insanlığın sınırları aşmasına yardımcı olacaktır. Zira Mars kolonizasyonu, yalnızca bilim ve mühendislik alanında değil, aynı zamanda iletişim ve topluluk oluşturma alanında da bir dönüm noktası olacak.
Geleceğin Mars amatörleri, uzak dünyalar arasında köprüler kurarak, insanların ve bilginin yıldızlar arası bir dansını mümkün kılacaklardır. Bugün bile uzak uzay sondalarını, manevra ateşlemelerini veya en azından sinyallerini izleyen azımsanmayacak sayıda amatör mevcut.
Amatör telsizcilerin yaratıcı düşünceleri ve hünerleri, Mars’ın kızıl yüzeyinde yeni bir yaşamın temelini atacak ve evrenin derinliklerindeki birçok gizemi çözmek için itici bir lokomotif gücü oluşturacak. Bu kahramanların çabaları, Mars’ta bir “tık” sesinin, uzak bir yıldıza gönderilen bir selamın veya belki de bir geleceğin kolonileri arasındaki iletişimin özünü oluşturacak.
Sonuç olarak, MARS-Amatör Radyo Topluluğu (M-ARC) gibi bir oluşum, sadece amatör telsizcilerin katılımını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda insanlığın uzaya ve geleceğe doğru attığı bu büyük adımların önemli bir parçası olacak.
Kim bilir? Belki de geleceğin Mars amatörleri, kahvelerini alıp uzaya bakmaya devam edecekler ve bir gün, kızıl gezegenin gökyüzünde parlayan yıldızlarının arasına kendi iletişim izlerini de bırakacaklar.
03. Bir Yudum Kahve Daha: Mars Bizi Bekler!
Şimdi kısaca ön notlarımıza ve zaman cetvelimize bir göz atalım…
a. Hımmm! Acele etmemize gerek yok; insanlığın yeni bir dünya kurma ve kolonileştirme süreci muhtemelen 2035-2045 yılları arasında gerçekleşecektir. Hazırlık için epey zamanımız var.
b. Phobos, Mars’a her yıl biraz daha yaklaşıyor, bu da gelecekte çarpma veya parçalanma sonrasında Mars etrafında bir halka oluşturma olasılığını 50 milyon yıl sonra ortaya çıkarıyor. Bu uzun zaman dilimi, düşüncelerimizi şekillendirebilmek ve torunlarımıza ilham verebilmek için bize eşsiz bir fırsat sunuyor. Büyüleyici fikirlerimizi torunlarımız için şimdiden kağıda dökebiliriz.
c. Henüz görülemese de, torunlarımızın ve gelecek nesillerin Mars kolonizasyonundan ilham alabilmesi için onlara bazı fikirler sunabiliriz. Sunmamız da gerekir. Teknoloji ilerledikçe ve keşif arzusu arttıkça, yeni fikirlerin doğması zaten kaçınılmaz olacak. Bu süreçte, muhteşem bir uzay yolculuğu için de temel atılmış olacak.
ç. Bir kâğıt ve bir kalemle geleceği şekillendirmeye başlamak bile heyecan verici olacak. Hayal gücümüzü kullanarak, Mars’ta yeni yerleşim bölgelerini çizebilir, günlük yaşamın nasıl olacağını da tahmin edebiliriz. Zira bu konuda özgürüz. Bilim kurgu hikayeleri yaratmamız bile, gelecekteki astronotlarımızın Mars’ta nelerle karşılaşabileceğini anlamalarına yardımcı olacaktır.
d. Bir fincan kahve eşliğinde, Mars’ın uzak gökyüzüne baktığımızda yeni umutlarla dolu olabiliriz. Bu nedenle evrenin sırlarını keşfetmek için kendi fikirlerimizi ifade etmek güçlü bir yoldur. Hayal gücümüz, sadece kendi geleceğimizi değil, aynı zamanda insanlığın sonsuz keşiflerini taşır.
e. Gelecekte bir Mars amatör telsizcisi bu çalışmaların ilk ne zaman başladığını merak ettiğinde arama motoru ona bu sayfayı gösterecek. Nasıl? Bu bile tek başına heyecan verici değil mi? Sizin de isminiz o sayfada olacak mı?
f. Kahvemizden bir yudum daha alıp, Mars’ın bizi beklediği o büyülü yolda hayal gücümüzü özgür bırakalım!
04. Gezegenlerarası Birliğin Önemi: Interplanetary Amateur Radio Association (IARA)
Sıkıcı ama gerekli yasal düzenlemelerle devam edelim… Mars’ta amatörlerin ve diğer oluşumların band-frekans kullanımını düzenleyecek bir otorite kurulmayacağını düşünmek fazla hayalperestlik. Öncelikle kurallar konusunda Mars çok da esnek olmayacaktır.
Bu noktada, aslında gezegenlerarası birlik ve koordinasyonun, etkili iletişim ve işbirliğini sağlamada ne denli önemli olduğunu fark ediyoruz. International Amateur Radio Union (IARU) yapısının Mars’a yansıması olacak olan Interplanetary Amateur Radio Association (IARA), bu bağlamda dikkate değer bir adım olarak karşımıza çıkacaktır.
IARA, gezegenler ve uluslararası işbirliğinin yerel düzeydeki etkilerini gözler önüne seren bir girişim olacak, Mars’ta amatör telsizcilik faaliyetlerini koordine etmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan bir forum olarak da öne çıkacaktır.
IARA’nın temel hedefleri arasında, Mars’ta amatör telsizcilik faaliyetlerini düzenlemek, bilgi paylaşımını teşvik etmek ve telsizciler arasında dayanışma sağlamak yer alacaktır.
IARA; Dünya ve Mars amatör telsizcileri her iki tarafta da kurulması gerekecek olan Gezegenlerarası Telekomünikasyon Birliği (Interplanetary Telecommunication Union-ITU) nezdinde Mars operatörlerini temsil etmelerini sağlayarak, bir anlamda amatör telsizcilerinin evrensel sesi olacaktır.
IARA, Mars’ın keşif yolculuğunda da önemli bir rol üstlenebilir. IARA’nın geleceği, Mars amatör telsizcilerinin birlikte çalışma yeteneklerini genişletmelerini ve Mars keşfi alanında daha büyük başarılara imza atmalarını, gelecekteki uzay iletişiminin temel taşlarından birini oluşturmalarını sağlayabilir.
05. Mars Amatör Telsizcilerinin Çağrı İşaretleri
Kolonistlere muhtemelen 10-15 rakamdan oluşan birer “Personel ID” verilecek. Ne kadar sevimsiz değil mi? Mutlaka özel bir çağrı işaretimiz olmalı.
Mars amatör telsiz çağrı işaretleri (M-Callsigns), Dünyada olduğu gibi bu konuda söz sahibi otoritenin kurallarına, uzay hukukuna ve düzenlemelerine göre belirlenecektir. Şimdiden bu kuralların da bizden daha sert ve zorlayıcı olacağını düşünmek zor değil. Peki, bu çağrı işaretleri nasıl belirlenecek? Olasılıkları birlikte değerlendirelim.
a. Ülke, Bölge Kodları Yerine; Koloni, Saha ve Bölge Kodları
Amatör telsiz çağrı işaretleri, Dünya üzerinde ülke veya bölge kodları ile başlamaktadır. Ancak uzay kolonileri için bu durum farklılık göstereceğinden Mars gibi bir uzay kolonisi için özel bir bölge kodu oluşturulabilir.
b. Tanımlayıcı Harf ve Rakamlar
Uluslararası telsiz düzenlemelerine göre, çağrı işaretleri genellikle tanımlayıcı harf ve rakamlardan oluşur. Bu harf ve rakamlar, rastgele veya belirli bir düzene göre seçilebilir. Ek tanımlayıcı harf ve rakam Mars için de gerekebilir.
c. Koloninin İsmi veya Tanımlayıcıları
Mars kolonileri için, koloninin ismi belirli bir tanımlayıcı olarak kullanılabilir. Kim bilir, belki ortak bir kararla Dünyalılar çağrı işaretlerinin başına E (Earth), Marslılar M (Mars) harfi getirmesi istenecek. Zira iki gezegen arasındaki haberleşme çalışmalarında amatörler de yer alacaktır.
ç. Gezegenlerarası ve Uluslararası Çağrı İşareti Kuralları
Çağrı işaretleri ilk adımda Uluslararası Telsiz İletişimi Birliği (ITU) tarafından belirlenen standartlar ve kurallar göz önünde bulundurulacaktır, sonra işin içine uzay hukuku, uzay ajansları kuralları vs. girecektir.
Gelecekte Mars kolonilerinden birinde yer alsak bile, bizden çok daha önce MARS İletişim Birliği (M-ITU)’nin kurulacağından ve önünüze kalınca bir kurallar kitabının konulacağından emin olabilirsiniz.
d. Benzersizlik ve Ayırt Edilebilirlik, Karakter Sınırlama
Aynı şekilde Mars’ta da amatör telsiz çağrı işaretleri benzersiz olmalı ve diğer çağrı işaretlerinden kolayca ayırt edilebilmelidir. Gezegenler-Uluslararası telsiz düzenlemeleri, amatör telsiz çağrı işaretlerinin belirli bir karakter uzunluğunu geçmemesini gerektirebilir.
Özetle, Mars veya diğer uzay kolonileri için amatör telsiz çağrı işaretleri, uluslararası telsiz düzenlemelerine ve koloninin özelliklerine uygun olarak belirlenir. Uygun bir çağrı işareti, koloninin kimliğini yansıtmalı ve iletişim ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
Mars’a gitmiş olsaydım; sanırım çağrı işaretim şöyle bir şeye benzerdi.
- Mars – 2S‘nci Sektör – 4‘üncü bölge ve 5‘inci koloniden IRU -> M2S45IRU,
- Başka bir koloniye gidip çağrı yaparsanız M2S45IRU/3S gibi.
e. Gezegenlerarası Lisans Belgelerinin Geçerliliği
Muhtemelen Mars’a giden ilk nesil için bir yenileme ve transfer belgesi oluşturulacak. Bu prosedür, dünyadan Mars’a gidenler için geçerli olsa da, muhtemelen Mars’tan dünyaya gelenler çok fazla gerekmeyecek.
Orada uzun süre kalanlar veya Mars’ta doğanlar Dünyanın basınç ve yerçekimine alışmaları bir kaç yıl alacak. Dünyaya geldiklerinde uzun süre yürüyemeyecekler ve kendilerini kilolarca ağırlık altında eziliyormuş gibi hissedecekler, göğüs kafesleri nefes almalarını zorlaştıracak.
Kemiklerinin kırılmaması için uyum ünitelerine yatar vaziyette taşınacaklar ve buralarda uzun süre geçirecekler. Çünkü mekikten indiklerinde hissettikleri ağırlık, Mars’taki ağırlıklarının 3 katı olacak. Büyük ihtimalle Mars’ta doğanlar hiç bir zaman dünyaya gelemeyecekler ve Dünya onlar için sadece videolarda görebilecekleri bir özlem olarak kalacak. Özetle gerçek bir Marslıya bir dünyalının sarılması için oldukça beklemek gerekecek.
06. Mars HAM Field Day
Düşünelim… Dünyadan uzak, Mars’ın yüzeyinde Dünyadaki gibi neşeli piknikler, barbekü, yüzümüzü ısıtan güneş veya serin rüzgarların tadı yok. Etrafta karton kutularla sergilenen ekipmanlar yerine koca kafalı uzay elbiseleri ile dolaşa astronotlar…
Kabus gibi değil mi? Evet doğru, her şey beklediğimiz gibi değil ancak çözümsüz bir durumda da değiliz! Ama nasıl?
a. Field Day toplantıları koloni habitat salonlarında gerçekleşecek.
b. Diğer aktivite faaliyetler ise online konferanslar şeklinde sanal gerçeklik VR veya artırılmış sanal gerçeklik AR ortamlarda gerçekleştirilecek.
c. Büyük salonlar, maliyet, basınç ve diğer teknik faktörlerden dolayı her kolonide ortak kullanım alanları olarak tasarlanacak; bu da yer sorununu ve yüksek kira bedellerini beraberinde getirecek. Önceden tahmin etmek zor olmasa gerek, katılım biletlerinin bir hayli yüksek olacağı ortada.
ç. Katılsanız bile, güvenlik nedeniyle yangın riskini minimize etmek için barbeküleri basınçlandırılmış ve bölümlendirilmiş alanlarda gerçekleştirmek mümkün olmayacak.
d. Sıcaklığı düşük, yapay et katkılı, lezzetsiz sandviçler ve asla tam kaynamamış suyla yapılan kahve benzeri bir karışım ile yetinmek zorunda kalacaksınız.
Özetle Mars’ta gerçekleşecek olası bu tür bir etkinlik, muhtemelen beklediğimiz türden olmayacak. Ancak, zorluklara ve kısıtlamalara rağmen, uzaydaki yeni hayatımızın tadını çıkarmak ve güvenliğimizi sağlamak için çözümler bulmaya devam edeceğimiz muhakkak. Ama biz bir yolunu buluruz mutlaka değil mi?
07. Logbook ve Zaman Kavramı
a. Yerel ve UTC benzeri bir yapı zaman içinde uzak farklı bölgelerde gelişecek olan kolonilerce kullanılmaya başlayacak. Dünya-Mars arasında gezegenlerarası saat sistemi kullanılacak,
b. Mars amatör telsizcileri arasında her ne kadar iletişim sorunu yaşanmasa da, Mars – Dünya zaman gecikmeli haberleşmelerde QSL kartlarının yerini tamamen e-QSL kartları alacak, bu sayede nostalji yaşatılmaya devam edilecek,
c. Logbooklar ise tamamen dijital ve otomatik log sistemleri ile devam edecek,
ç. Bu konu üzerinde çok düşünmeye gerek yok. Zaten attığınız her adım ve faaliyetiniz otomatik olarak loglanacak.
08. QRP Çalışmaları
İşte en çok sevdiğimiz bu konu orada biraz can sıkıcı olabilir. Sorun, kısıtlamalar olarak öne çıkacak. Örnek;
a. Bugün evinizdeki atölyedeki gibi Mars’ta da rahatça çalışabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Kolonilerde yangın güvenlik seviyesi en üst düzeyde tutulacağından, basınçlandırma ve oksijen sistemleri nedeniyle odalarınızda bir lehim havyası gibi güçlü ısıtıcılara asla izin verilmeyecektir. Gizli gizli bir şey yapmaya kalkarsanız odanızdaki sensörler ve yapay zeka aşırı güç tüketimini anında ilgili birimlere bildirecek belki de sırf bu nedenle bir kaç Mars günü (#SOL) bir takım özgürlükleriniz veya imkanlarınız kısıtlanacak.
b. Bir ihtimal kontrol altında tutulan, yangın ve duman güvenliği alınmış özel ortak kullanımlı odalarda çalışma alanlarında kullanılabilecek. Hava temizleme ve filtre sistemlerini etkilemeyecek lehim bileşenleri veya montaj teknolojileri geliştirilmek zorunda kalınacak. (Bu nedenle şimdi dünyada bir amatör telsizci olmanın ve odanızda özgürce çalışmanın keyfini sürmeye devam edin.)
c. QRP çalışacaklar amatörler gündüz düşük güçte ve temelde Mars İyonosferi uygun olmayacağından dolayı, daha çok gece şartlarında çalışabileceksiniz.
ç. Elektronik bileşen ve maliyetler göz önüne alındığında Dünyadan çok daha pahalıya QRP üretmek zorunda kalacağız. Bu nedenle eski yıllarda Mars’a başarısız iniş yapmış veya kullanım ömrü bitmiş bir kenarda bekleyen roverleri ve uzay sondalarının iniş ve çarpma yerlerini şimdiden not alın. Hurda malzeme dahi pahalı olacak.
d. Bugün QRP’niz için Çin’den gelen klasik bir sipariş Dünyada 15-20 günde yerine ulaşırken; Mars’ta ihtiyaç halinde Dünyadan vereceğiniz sipariş ancak 2 yılda bir Dünya-Mars yakın konumda iken ulaşacak kargo-lojistik gemileri ile gelebilecektir. Muhtemelen siparişler geldiğinde yapacağınız QRP de artık demode olacak.
09. Mars VHF-UHF ve Diğer Geniş Band Haberleşme Ağları
Dünyada kullandığımız el telsizleri Mars’ta çalışacak mı? Evet, düşük basınç, yüksek UV, paslı regolit tozu gibi gezegen ve yüksek miktarda karbondioksit içeren atmosfer ortamına doğrudan maruz kalmadığı sürece çalışacak.
Ancak dışarıda zaten uzay elbisesi ile dolaşacağınız için elinizde, bel kemerinizde veya cebinizde taşıyacağınız bir telsiz işe yaramayacak. Telsizleri sadece habitatlarda kullanabileceksiniz, o da RF’ten etkilenmeyen alanlarda.
Muhtemelen toplu alanlar ve komuta sistemleri bölgelerinde de bunları kullanamayacaksınız. DMR telsiziniz varsa o da aynı şekilde çalışabilir ancak ağ bağlantılarının sağlanması uzun sürecek, bu nedenle HotSpot’larınız bir süre daha çantada bekleyecek.
Mars yüzeyindeki iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanacak VHF-UHF haberleşme ağı, farklı istasyonlar arasında, rover ana üs iletişiminde, yerel/bölgesel rölelerde, kara ve hava liman yanaşmalarında, ayrıca uydu yer haberleşmelerinde etkin bir şekilde kullanılacaktır.
Her neyse… Bu haberleşme ağının, Mars kolonizasyonunun başarısı ve bir anlamda güvenliği için temel bir bileşen olarak öne çıkması muhtemel. Peki bu haberleşme ağı nasıl kullanılabilir?
a. İstasyonlar Arası İletişim
Mars yüzeyinde bulunan farklı istasyonlar arasında veri ve ses iletişimi sağlamak, keşif ve araştırma faaliyetlerinin koordinasyonunu desteklemek amacıyla kullanılabilir.
b. Rover ve Ana Üs Haberleşmeleri
Roverlar ve ana üs arasındaki haberleşme, keşif araçlarının topladığı verilerin iletilmesi, talimatların aktarılması ve ekip üyeleri arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için kritik bir rol oynayacaktır.
c. Yerel/Bölgesel Röleler
Yerel ve bölgesel röleler, yüzeydeki veri, ses ve görüntülü haberleşme iletişimini geniş alana yayabilir. Bu röleler, iletişim sinyallerini daha geniş bir alana ileterek daha fazla istasyonun birbirleriyle bağlantı kurmasını sağlaması mümkün.
ç. Kara ve Hava Liman Yanaşmaları
Resmi sistem, uzay araçlarının kara ve hava limanlara yanaşmalarında iletişim, güvenli iniş ve kalkışları desteklemek için kritik bir rol oynamaya devam edecek. Haberleşme ağı, iniş ve kalkış sırasında güvenliği sağlayarak insanlı ve insansız araçların sorunsuz bir şekilde hareket etmesini sağlayacak.
d. Uydu Yer Haberleşmeleri
Mars yörüngesindeki uydu iletişimi, yüzeyden uzaya ve tersine veri iletimini kolaylaştıracaktır. Bu iletişim, veri toplama, gözlem ve dünya ile haberleşme için de önemlidir.
Mars yüzeyinde bulunan Curiosity ve Perseverance rover halen uydularıyla doğrudan yüksek kazançlı UHF band anten ile (High Gain Antenna-HGA) haberleşebilmektedir. (Konu hakkında “Mars Yörünge Uyduları ve Rover Haberleşmesi Dinlenebilir Mi?” başlıklı yazımızda, daha detaylı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.)
Haberleşme ağı, Mars yüzeyindeki iletişimin temel taşıyıcısı olurken, keşif, araştırma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere de düzenlenebilir.
Bu ağ; lazer, elektro-optik ve yeraltı fiber-optik haberleşme altyapısı tamamlanana kadar Mars kolonizasyonunun sürdürülebilirliğini ve başarısını desteklemek amacıyla kullanılan önemli bir teknolojik altyapı sunacaktır. (Yazıda; optik ve elektro-optik sistemler haberleşmede Mars tozundan ve fırtınalarından doğrudan etkileneceği için yer verilmemiştir.)
10. Amatör Dijital Mod Haberleşmesi
Dünya’daki amatör telsizcilerin, iletişim bandının her daim efektif bir şekilde kullanılmasını önemsediğini biliyoruz. İletişim ihtiyaçları bu nedenle, uzun mesafeler göz önüne alındığında dijital modların (FSK, RTTY, Oliva, SSTV vb.) kullanılmasını daha anlamlı kılmaktadır.
Ancak Mars gibi uzak ve keşfedilmemiş bir gezegende, bu modların önemi daha da artabilir. Bu makalede de görebileceğiniz üzere, gezegenlerin, doğal ve insan yapısı uyduların geçiş ve zaman pencerelerinin kısıtlaması kısa zaman penceresi içerisinde daha çok ve çoklu iletim yapmayı gerektirecektir.
Bununla birlikte, farklı teknolojik faktörler düşünüldüğünde bu modların Mars’ta ne kadar gereklilik taşıdığı pekala tartışılabilir. Ancak Mars gibi uzak bir gezegende, iletişim altyapısı ilk anda sınırlı olacağından ve daha kısa ve efektif iletim yöntemleri tercih edilebilir ya da bu bir dijital mod sohbet QSO’sundan ziyade temel sensörlerden veri telemetre edilmesinde rol alabilir.
Teknolojik gelişmeler düşünüldüğünde, gelecekte yeni ve geliştirilmiş telsiz cihazları ve iletişim modları ortaya çıkabilir. Mars’a olan keşiflerimiz ve kolonizasyon ilerledikçe, telsiz iletişim teknolojilerinde de gelişmeler elbette doğru orantılı olarak artacaktır.
Yine de amatör dijital mod haberleşmesi, sağladığı kolaylıklar ve pratikliği nedeniyle Dünya üzerindeki popülerliğini nostalji olarak bile olsa Mars amatör telsizcileri arasında da pekala sürdürebilir.
11. Mars Otomatik Paket Raporlama Sistemi-APRS (M-APRS) Haberleşmesi
İlk anda “insanlık Mars’ta koloni kurmuş, siz hala APRS’den mi bahsediyoruz?” diyenler olabilir. Neden olmasın?
Bu bir geçiş süreci ve bilindik teknolojileri oraya taşıyıp daha gelişmişlerini yapabilmek adına bir ilk adım olarak düşünülebileceğini daha önce ifade etmiştim. Mars’a gittiğinizde kalbinizde sevgi tanımı değişiyor mu ki, heveslerimiz ve bizi geçmişte heyecanlandıran saklı amatör sevgilerimiz değişsin?
Amatör telsizcilerin Dünyada kullandığı sistemlere benzeyen ancak geliştirilmiş Mars-APRS (M-APRS) haberleşme sistemi daha farklı ve modern bir yaklaşım sunabilir. Bu sistem, Mars yüzeyindeki iletişimi ve konum belirlemeyi daha etkin bir şekilde sağlamak için tasarlanabilir. Özellikle Mars yörüngesinde, konum belirleme ve iletişim gereksinimlerinin karşılanması için M-APRS sistemine yönelik çeşitli geliştirmeler öngörülebilir. Örneğin;
a. Gelişmiş Konum Belirleme
İlk anda tüm Mars’ı kapsayabilecek devasa bütçeli büyük uydu sürüsü içeren konum belirleme uyduları başlayana kadar Mars yüzeyinde Diferansiyel Küresel Konumlandırma Sistemi (D-GPS) benzeri yüzey bazlı nirengi noktaları kullanarak M-APRS alt yapısı çalıştırılabilir. Bu sayede, gezegenin farklı bölgelerinde daha doğru konum belirlemesi desteklenebilir.
b. İleri Haberleşme Altyapısı
M-APRS, haberleşme ağı altyapısıyla, yönlü antenler, uygun planlanmış bant genişliği ve daha az gürültü ile daha güvenilir ve hızlı iletişim sağlayabilir.
c. Uydu Entegrasyonu
Mars yörüngesinde konum belirleme uydularının tamamlanması beklenirken, M-APRS sistemi mevcut uydu ağıyla entegre çalışabilir. Uydu verileriyle desteklenen M-APRS, daha geniş bir kapsama alanı sağlayarak gezegenin yüzeyini kapsayan etkin bir haberleşme ağı oluşturabilir.
ç. Güvenilir Acil Durum İletişimi
M-APRS, acil durum anlarında da etkili bir iletişim sağlamak amacıyla tasarlanabilir. Uzayda yaşanan acil durumlar veya yüzeydeki krizler anında iletişim kurma ve destek alma olanağı sunar. (Bakınız konu başlığı no: 12, M-AREN)
d. Muhtemelen bu sistem, daha çok bugün kullandığımız LoRa temelli sistemlere evrilecektir. M-APRS ile hem günlük düşük bütçeli haberleşme ihtiyaçlarını karşılanabilir hem de acil durumlarda aşağıda anlatılan uyduyla entegre çalışabilecek “M-AREN” sistemi desteğiyle saha çalışanlarının güvende olmasını sağlanabilir.
12. Mars Amatör Telsiz Acil Durum Geniş Band Ağı (M-AREN)
“Mars’ta en ileri telsiz sistemleri varken neden amatörlerin telsiz sistemine ihtiyaç duyulsun?” Güzel soru, ama bu dünya için geçerli. Bu soruya da iki soru ile cevap verelim.
- Bu gün deprem gibi büyük doğal afetlerde var olan ve son teknolojiyi kullanan GSM sistemlerinin alt yapısına ne kadar güvenebiliyorsunuz?
- Mars’ta zayıf atmosfer koruması nedeniyle her gün yüzlerce mikrometeorit bombardımanına maruz kalınan bir yüzeyde tek bir otoritenin merkezi telsiz sistemine güvenmek doğru bir seçenek olur muydu?
Uzayın derinliklerinde ve uzak gezegenlerde, acil durumlar her türlü faaliyetin ve operasyonun karmaşıklığını artıran, koordinasyon gerektiren krizler olarak öne çıkar. Mars, keşiflerin ve kolonizasyonun sınırlarını zorlayan bir gezegen olduğundan, buradaki amatör telsizciler ve ekipmanları acil durum destek çalışmalarının bir anlamda temel unsurları olacaktır.
Örneğin Dünyada olduğu gibi insanlı bir keşif görevleri sırasında oluşabilecek krizleri ele almak, diğer haberleşme sistemleri ile entegre edilmiş Mars Amatör Telsiz Acil Durum Ağı’nın (M-AREN) önemli hedefleri arasında yer alacaktır.
M-AREN, Mars’ta meydana gelebilecek acil durumların etkili bir şekilde yönetilmesini amaçlayan bir iletişim ağı görevi üstlenebilir. Bu ağ, yüzeydeki zorlu koşullar altında dahi iletişimin sürdürülebilmesini ve hızla harekete geçilmesini sağlayarak insanların güvende kalmasına yardımcı olması imkanlar dahilindedir.
M-AREN’in ağ yöneticisi operatörlerin kontrolünde olmak üzere başlıca ana hedefleri üzerine konuşmak gerekirse;
a. Hızlı Haberleşme ve Koordinasyon
Acil durumlar aniden ortaya çıkabilir ve hızlı tepki gerektirir. Bu, insan faktörü söz konusu olduğunda adeta zamanla yarışmaktır. Örneğin; Dünyada acil bir durumla karşı karşıya kaldığınızda bir kaç gün aç ve susuz kalsanız da, nefes almaya devam edebilirsiniz. Ancak Mars’ta oksijen hayati öneme haizdir. M-AREN, amatör telsizciler aracılığıyla hızlı iletişim ve koordinasyon desteği sağlayarak krizlere etkin bir şekilde müdahale edilmesine yardımcı olabilir.
b. Acil Yardım ve Destek
M-AREN, tıbbi acil durumlar, tehlikeli hava koşulları, ekipman arızaları gibi durumlar için hızlı, güvenilir ve alternatif bir iletişim kanalı sunabilir. Gezegendeki kolonilerin veya insanlı keşif araçlarının uzaklıkları ve karşılaşmaları muhtemel tehlikeler göz önüne alındığında, bu tür bir destek hayati önem taşıyacaktır.
c. Veri Aktarımı ve Bilgi Paylaşımı
M-AREN, acil durum anında toplanan verilerin ve bilgilerin etkili bir şekilde paylaşılmasını sağlayabilir. Bu, arama-kurtarma ekiplere daha iyi kararlar verme yeteneği kazandırır ve krizin yönetimini kolaylaştırabilir.
ç. Tatbikat, Eğitim ve Hazırlık
M-AREN, Mars’taki amatör telsizcilerin acil durumlara hazırlıklı olmalarını sağlamak için tekrarlanabilir tatbikat, eğitim ve bilgi paylaşımını teşvik edecektir. Bu sayede ekiplerin acil durumlara karşı güçlü bir hazırlık ve bilinçle hareket etmelerini sağlanabilir.
13. Mars Mors (CW) Haberleşmesi
“1844 yılında ilk Mors mesajı ile başlayan bu eski teknolojiyi, 2040-2050 yıllarında hala Mars’ta kullanmak!” Buna içten içe güldüğünüzü tahmin etmek zor değil. Ancak neden olmasın? Bugün bile birçok eski uzay aracında veya yeni tip küp ve cep uydularında kullanılan sistemler, elimizdeki cep telefonlarından daha düşük hızlarda çalışan işlemcilere ve hafızaya sahip değil mi?
Bana göre Mors, asla eskimeyecek ve insanlık var oldukça kullanılmaya devam edecek bir haberleşme şekli. Tabi ki Mars’ta da kullanacağız, belki de VOR sistemlerde veya genel işaretçi (beacon) olarak kullanılmaya devam edilecek.
Ayrıca, daha önce de belirttiğim gibi amatörlerin sınırlı kaynak kullanımı nedeniyle; her şey ekonomik, basit, onarılabilir, en önemlisi güvenilirlik özelliklerine sahip olmalıdır.
Mors elbette daha hızlı sistemlere göre haberleşmede birincil öncelikli haberleşme basamağı olmak zorunda değil, ancak aşağıdaki özellikleri nedeniyle insanlık tarihi boyunca var olacak bir haberleşme teknolojisi olarak kalmaya devam edecektir. Bunlar neler olabilir inceleyelim.
a. Güvenilirlik ve Basitlik
Mors alfabesi, düşük hızda bile güvenilir bir iletişim sağlar. Basitlik ve az sayıda sembol kullanımı, iletim hatalarını en aza indirger.
b. Uzak Mesafe Haberleşmesi
Mars gibi uzak bir gezegende, yüksek hızlı veri iletimi zor olabilir. Mors alfabesi, düşük bant genişliği gerektirir ve uzun mesafelerde dahi iletişimi sürdürebilir.
c. Düşük Güç Tüketimi
Mors haberleşmesi, diğer kısmi dijital iletişim yöntemlerine kıyasla daha az güç tüketir. Bu, Mars’ta enerji kaynaklarının sınırlı olduğu bir ortamda önemli bir avantajdır.
ç. Acil Durum İletişimi
Düşük hızlı Mors haberleşmesi, acil durumlarda hızlı ve etkili bir iletişim sağlar. Basit bir aç-kapa anahtarla veya bir maniple ile dahi mesajlar iletilip alınabilir.
d. Kültürel ve Tarihsel Değer
Mors alfabesi, uzun bir geçmişe sahip ve tarihsel olarak değerlidir. İnsanlığın haberleşme tarihine dair geçmişe bir bağlantı sağlar.
e. Eğitim ve Beceri Gelişimi
Mars’taki kolonilerde, Mors haberleşmesi ile uğraşmak, kolonici eğitimi ve beceri gelişimi için faydalı olabilir.
f. Veri Aktarımı ve Mesajlaşma
Düşük hızlı Mors haberleşmesi, temel veri aktarımı ve mesajlaşma için yeterlidir. Özellikle uzun vadeli keşif görevlerinde veya yüzeydeki istasyonlar arasında temel iletişim sağlayabilir.
Tüm bunların dışında elektronik ve RF sistemlerinin hasar göreceği acil bir durumda; yan veya üst kattaki kolonistlerle duvarlara veya havalandırma borularına metal bir çubukla vurarak dahi haberleşme özgürlüğüne sahip olabilirsiniz.
14. Mars-Dünya Amatör Telsiz Görüşmesi
a. Gerek Dünyadan Mars’a gidenlerde ve gerekse Mars’ta doğanlarda Dünya özlemi hiç bitmeyecek. Bunu duvarlara yerleştirilen ve mavi dünyamızı gösteren dijital ekranlar, arka planda çalan Dünya müzikleri dahi sağlayamayacak. Dünya her daim ilk aşkımız olarak kalbimizde kalacak. Yine de RF aracılığıyla Dünya haberleşmesini en azından denesek sonuç ne olur?
- CQ…CQ..CQ… Burası M2S45IRU, QTH Mars!
- ……… (cevap sadece kozmik enterferans!)
b. Bugün ışık hızında hareket eden elektromanyetik dalgalarla yapılan haberleşmede dahi Mars ile Dünya arasında gerçek zamanlı telefon görüşmesi zaman gecikmesi nedeniyle zaten mümkün olmayacak. Dünyadan biri ile görüşmek isterseniz sadece “merhaba, nasılsın?” demek ve cevap almak dahi bir saatten fazla sürecek.
Bu nedenle daha çok tek yanlı video mailler kullanılacak. Ancak video dosyalarını taşıyabilecek büyük kotalı “Mars Video Mail” sistemi ile iletişim kurmak, artan popülasyon nedeniyle kotalara kısıtlama getirilmesi ya da sınırlı kota kullanımını da beraberinde getirecek
c. Dijital haberleşme ve VoIP benzeri sistemler Mars’ta daha yaygın olarak kullanılacak gibi görünüyor. Ancak bugünün teknolojisiyle dahi, D-STAR, WIRES™, WIRES-X, APRS, DMR veya FT-8 gibi yöntemler daha basit ve kullanışlı haberleşme araçları olarak öne çıkıyor.
ç. Mars-Dünya arası doğrudan bir haberleşme şu an Mars araçlarını destekleyen ve gelecekte yenileri atılacak olan yörünge uyduları aracılığı ile mümkün olacak. Koloni nüfusu düşünüldüğünde bunlarda süre kısıtlaması gelişmiş Zaman Bölmeli Çoğullama (Time Division Multiplexing-TDM) ve Frekans Bölmeli Çoklama (Frequency Division Multiplexing-FDM) ve yüksek ücretlendirme ihtimalinden daha kritik bir sorun var.
Sorun; Mars gezegen otoritesinin veya Dünya otoritesinin olası bir Dünya-Mars krizinde haberleşmeye getirebileceği engelleme veya giden-gelen her mesaj video trafiğini denetleme veya engelleme ihtimali. Evet bu ciddi bir sorun. Böyle bir durum kolonistleri durdursa da, Mars veya Dünya amatörlerini durdurabilir mi? Cevabı hepimiz biliyoruz. Asla!
d. Peki HF telsiz ile görüşme? İnat edip, Dünya ile HF/SSB ile ücretsiz görüşmek için kilowatlarca güç ile gökyüzünü ve koloniyi ısıtmanın anlamı yok. Hem bu kadar enerji harcamak, hem de gökyüzünü ve çevreyi ısıtmak pek mantıklı görünmüyor.
Bunun ötesinde, zaten bu tür iletişim girişimlerinde ilk anda atmosfer geçişini ve galaktik radyasyonu aşmanın zorluklarıyla da karşılaşacaksınız. Mars atmosferini aşmış olsanız dahi sinyaliniz yok olup gidecek, Dünyaya varma ihtimali amatör sistemlerle zayıf, ancak varsa dahi bu kez Dünyanın Manyetosferi ve İyonosferi tarafından soğurulması söz konusu. Yani imkansız! HF için gezegen yüzeyinde diğer Mars kolonilerindeki amatör telsizciler ile gündüz yer dalgası, gece İyonosfer yansıması ile QSO’ya devam etmek zorundasınız.
e. Asıl sorun, Dünya ve Mars’ın kendi etraflarındaki dönüş zamanları. Bu doğrudan haberleşme zaman penceresini kısıtlayan en büyük sorunların başında gelecek. Dünyadan uzay araçları ve Mars uydularının dinlenebilmesi için Dünyanın farklı bölgelerindeki devasa antenler ve bir o kadar da devasa haberleşme ağı kullanılmaktadır.
Bu sayede Dünya dönüşünde kesintisiz haberleşme imkanı sağlanır. Aynı durumunda Mars tarafında da yapılması bir zorunluluk olarak öne çıkacaktır. Bu konuda detaylı bilgi edinmek için daha önce yayınladığımız “Derin uzay Ağı (DSN): Mars İletişimi” başlıklı yazımızı buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.
15. Yukarı Bak: Ne Görüyorsun?
Mars kolonisindeki amatörlerin muhtemelen en çok keyif alacağı gök cisimleri Phobos ve Deimos olacaktır. Mars’ın bu iki doğal uydusu, Dünya’dan 384.000 kilometre uzaklıkta olan Ay’a göre çok daha yakın (6 ve 2 bin km.) konumda bulunmaları sayesinde amatörler için harika bir çalışma alanı sunacağını düşünüyorum. Yakınlıkları, detaylı ve heyecan verici optik ve radyo çalışmaları yapmalarını sağlayabilir.
Bunun yanı sıra, her iki uydunun da sürekli aynı yüzlerinin Mars’a dönük olması, bizlere ilginç bir özellik de sunacaktır. Bu durum, amatör astronomların bu uyduların yüzeyini ve özelliklerini daha ayrıntılı bir şekilde incelemesine ve kayda geçirmesine olanak tanıyacak.
Ayrıca, bu durum uzun vadeli gözlem projeleri için mükemmel bir fırsat sunacak, çünkü sürekli olarak aynı yüzeyin gözlenmesi değişimleri ve potansiyel olayları takip etmek için ideal bir fırsat.
Ya da tam tersi, bu iki uydudan birinde, örneğin Mars’a daha yakın olan Phobos’ta sizin olduğunuzu düşünün. Yukarıdaki resimdeki gibi gökyüzüne baktığınızda Mars’ı elinizi uzatsanız dokunabilecekmişsiniz gibi devasa bir gezegen şeklinde görecek ve irkileceksiniz. Gerçekten de heyecanlı bir an değil mi?
Diğer yandan Phobos ve Deimos’un bu gözlem çalışmaları için de pek çok avantajı bulunmakta. Öncelikle, başınızı kaldırıp baktığınızda Mars’ın bu denli ihtişamlı görünmesi, bu gök cisimlerini izleyen amatörlere muhteşem bir manzara sunacak. Devasa kızıl gezegen silueti, gözlemcilerin eşsiz bir görsel deneyim yaşamasını sağlayacak.
Optik gözlem mi? Tamam, tamam sadece şaka yaptım. Biz radyo amatörleri olarak bu görsel şölenden çok daha fazla ilgileneceğimiz başka planlarımız var. Biraz sabır…
Aslında Phobos ve Deimos’un yapısı da oldukça ilgi çekicidir. Bilim insanları, bu iki uydunun büyük ölçüde buz ve karbon bileşiklerinden oluştuğunu düşünmektedir. Öyle ki bu bileşenler, gezegenler ve uydular hakkında daha fazla bilgi edinme ve uzaydaki kimyasal bileşimleri anlama açısından önemlidir.
Amatörler, bu iki uydunun gizemini çözmeye ve gezegenimizin komşusu Mars’ı daha iyi anlamaya yönelik ilgi çekici çalışmalara da imza atabilirler.
Sonuç olarak, Phobos ve Deimos; Mars kolonisinde yer alan amatör telsizciler için büyüleyici ve keşfedilmesi gereken iki önemli gök cismi olarak orada duruyor.
16. Phobos ve Deimos: Alçak Yörünge Geçişlerinin Bilimsel-Amatör Kullanımı
İki uydunun görsel güzelliklerini ve kimyasal özelliklerini bir kenara bırakarak, amatör telsizcilik alanında neler yapabiliriz ona bakalım…
a. Phobos günde 3 kez, Deimos ise 30 saatte bir Mars yörüngesinde dönmekte. Bu geçişlerden uydunun kendisinden, insan yapısı bir Low Mars Orbit (LMO) uydu gibi faydalanılabilir. Bu çalışmalar IoT, mesaj iletimi, telemetre verisi aktarımı gibi sistemlerde kullanılabilir.
b. Her iki uydu Mars kolonisi için dijital yedekleme deposu olarak verilerin saklanabildiği uzak veri terminali şeklinde hizmet sunabilir. Her geçişte, yüksek hızda veri karşılıklı olarak sunucular arasında transfer olabilir.
c. Bu uydulardaki sistemlere gönderilecek olan mesajlar ve veriler hafızada saklanıp, Mars’ın farklı bölgelerinden geçişlerde ilgili yer istasyonlar ile paylaşılabilir ve mesaj taşımacılığı amaçlı kullanılabilir.
ç. Phobos ve Deimos’un alçak yörünge geçişinin faydalı kullanımı, Mars keşiflerine yönelik de önemli bir avantaj sağlayacaktır. Bu doğal uyduların düşük yerçekimi ve yakınlığı, insansız keşif araçlarının, uzay sondalarının veri toplamak veya yeniden konumlanmak için kullanabileceği stratejik alanlar drone portlar sunabilir.
d. Phobos ve Deimos’un alçak yörünge geçişleri aynı zamanda gelecekteki insanlı Mars misyonları için de önemli bir rol oynayabilir. Bu doğal uydular, aynı zamanda yakıt istasyonu olarak kullanılması ihtimal dahilinde olabilir. Örneğin; Phobos gözlemlerinden elde edilen veriler “karbonlu kondritlere” sahip olduğunu göstermekte. Bu karbonlu kondritler, (bir ihtimal) organik bileşenler içermesi durumunda gaz veya sıvı yakıt üretmek için ısıtılması veya kimyasal reaksiyonlara sokulması neticesinde roketler için gerekli olan metan (CH4) üretilebilir.
e. Mars yörüngesinde uyduların alçak yörünge geçişleri, güneş fırtınaları gibi uzay hava olaylarının etkilerini de izlemek için değerli bir fırsat da sunabilir. Uzay hava olayları, Mars’ta yer alacak olan insanlı keşif araçları ve korunmasız durumdaki astronotlar için önemli bir tehdit oluşturabilir ve bu geçişler, yerleştirilmiş sensörlerle uzay hava olaylarının etkilerini anlamak ve önceden önlem almak için kullanılabilir.
f. Diğer maddelerde belirtilen ortak faydalar ile Phobos ve Deimos’un yörünge geçişlerini faydalı bir şekilde kullanmak için, uygun altyapının kurulması ve bu uydu geçişlerini izlemek ve kontrol etmek için uygun yer istasyonlarının da oluşturulması gerekmektedir. Bu durum; uzay ajansları, araştırma kurumları ve amatör telsizciler arasında işbirliğini teşvik ederek bu doğal uyduların potansiyelini tam anlamıyla kullanmayı mümkün kılabilir.
17. Mars, Phobos ve Deimos İletişim Röleleri: Uzaydaki Amatör Telsiz Haberleşmesinin Geleceği
Mars’ın keşfi ve insanlığın uzayı kolonileştirme çabaları, günümüzde tarihi bir evreye tanıklık ediyor. Ancak bu büyük adımların başarılı olması, etkin ve güvenilir bir iletişim altyapısına bağlı. İnsanlar ve teknoloji arasındaki bağlantının sarsılmazlığı, uzaydaki keşiflerin ve araştırmaların temelini oluşturmakta.
Bu nedenle, Mars gezegeni, Phobos ve Deimos gibi uydular üzerinde amatör telsiz haberleşme rölelerinin kurulması, geleceğin uzay iletişimi için de kritik bir adımdır.
Phobos ve Deimos, Mars’ın sadık eşlikçileri olarak uzayda dönerken, bu uyduların stratejik konumları geleceğin iletişim altyapısını desteklemek için pekala kullanılabilir. Böylece amatör telsiz haberleşme röleleri, Mars yüzeyinden uzaya veya Dünya’ya yapılan iletişimi de kolaylaştırabilir.
Özellikle Mars’ın yüzeyiyle görüş hattı olmayan uzak araştırma üsleri ve insanız robotik sondalar için bu bölgelerdeki iletişim, bu röleler sayesinde mümkün olabilir. Bu, ölü bölgelerin ortadan kaldırılmasını ve Mars’ın geniş bir yüzeyinin kapsanmasını sağlayacaktır. Tüm bu konuları maddelendirerek özetlemek istersek;
a. İletişim Desteği
Amatör telsiz röleleri, kolonicilerin ve uzay misyonlarındaki ekip üyelerinin ana komuta merkezi ile sürekli iletişimde kalmasını sağlar. Röleler aracılığıyla anlık veri alışverişi, video görüşmeleri ve diğer iletişimler gerçekleştirilebilir.
Bu, ekip üyelerinin günlük hayatlarını komuta kontrol merkeziyle iletişim halinde devam ettirebilmelerini ve acil durumlarda destek alabilmelerini sağlar.
b. Ölü Bölgelerin Ortadan Kaldırılması
Mars yüzeyinde bazı bölgeler, yüksek kayalar, topografik arazi arızaları, krater içleri ve diğer engeller nedeniyle iletişim açısından zorlu olacaktır. Bu “ölü bölgeler” iletişimin kesildiği, güçlü sinyal alınamayan bölgelerdir.
Yüksek rakımlı bölgelere veya zorlu arazi yerleştirilen rölelerle, lokal alanda çalışanların uyduya daha güçlü çıkışlarını ve karasal haberleşmelerini destekleyebilir. Röleler bu şekilde Dünyada kullandığımız “telli-telsiz tamamlama” sisteminin farklı bir versiyonu olan “telsiz-uydu” tamamlamalı bir yapıya bürünebilir.
c. Acil Haberleşme Desteği
Uzay keşif misyonları veya Mars kolonileşme süreci sırasında her zaman acil durumlar ortaya çıkabilir. Amatör telsiz haberleşme röleleri, daha önce anlatılan geniş band M-AREN sistemi dahilinde acil durumlar için iletişim desteği sağlayabilir. Ekip üyeleri veya misyonlar arasında acil yardım çağrıları veya önemli bilgi aktarımları, röleler aracılığıyla hızla gerçekleştirilebilir. Bu, hayati önem taşıyan anlarda hayat kurtarıcı bir işlevdir.
ISS’de normal EVA görevi yapan bir astronotun yaklaşık 7 saatlik oksijeni mevcuttur. Yörüngedeki bir uzay enkazı veya mikrometeorit dışında elbise ve donanım hafif koruyucudur, olası kazalarda minik delikler oluşabilir. Buna örnek; EVA’da bir astronotun eldiveninin çıkıntılı bir metal nedeniyle delinmesi ve eldivenden hava kaçışının kan ile kendiliğinden kapanarak, kan ev hava kaçışının yavaşlatılmış olması sayılabilir.
ISS’de koruma alanları ve acil durum içeri giriş yerler nispeten yakındır. Ancak Mars yüzeyindeki veya kraterlerden birinde astronotlar araçlarından bir bağ olmadan uzaklaşmış, yaya hareket halinde olabilirler. Bu durumda sert bazalttan oluşan yüzeyde olası bir giysi yırtılması veya kask çatlaması ciddi sorunlara davetiye çıkarır.
Oksijen sistemi elbise ve kask içinde doğal olarak dolaştığından dolayı, böyle bir durumda zamana karşı amansız bir yarış başlayacaktır. M-AREN ya da Phobos, Deimos veya yapay uydulardan en azından birinin kapsama alanında olmak bu nedenle önemlidir.
ç. Araştırma ve Keşif İçin Veri Toplama
Amatör telsiz röleleri, farklı noktalarda bulunan konumları gereği Mars yüzeyi ve çevresi hakkında lokalden bilgi toplamak için de kullanılabilirler. Röleler aracılığıyla alınan veriler, gezegenin jeolojisi, iklimi, atmosferi ve diğer bilimsel veriler hakkında değerli bilgiler sağlayabilir. (Şu an APRS sistemlerine eklediğimiz yerel hava durumu sensör verileri gibi.)
d. Eğitim ve İlham, Amatör Telsiz Röleleri
Phobos ve Deimos ile sağlanacak haberleşme sistemleri eğitim ve ilham açısından da büyük bir rol oynayacaktır. Mars kolonileri ile yapılacak iletişim ve veri alışverişi, eğitim kurumları ve kolonideki vatandaşlar için önemli bir öğrenme kaynağı olabilir.
Genç nesiller, uzay ve iletişim teknolojisi konularında ilham alırken aynı zamanda gelecekteki uzay araştırmalarına ve kolonileşmeye dair heyecanı, amatörlüğe katılımı yüksek tutabilir. Diğer yandan muhtemelen tüm kolonistler bir amatör telsiz operatörü olsunlar ya da olmasınlar, temel haberleşme eğitimi almak zorunda kalacaklardır.
e. Sosyal Bağlar ve Moral Katkısı
Uzayda yaşamanın getirdiği izolasyon ve zorluklar göz önünde bulundurulduğunda, bu şekilde bir iletişim kolonistler arasındaki sosyal bağları güçlendirebilir. Uzak ve geçici üslerde bulunan veya bu uydularda uzay madenciliği yapan ekipler, aileleri ve arkadaşlarıyla düzenli olarak iletişim kurarak moral bulabilir. Bu, ekip üyelerinin psikolojik sağlığını koruma ve koloni içi dayanışmayı artırma açısından önemli olacaktır.
f. Teknolojik Gelişim ve İnovasyon
Başarılı bir şekilde amatör telsiz röleleri kurma ve işletme süreci, teknolojik gelişim ve inovasyon için de teşvik edici olacaktır. Uzayın zorluklarına uyum sağlayacak, güçlü ve dayanıklı iletişim sistemleri geliştirme ihtiyacı, yeni teknolojilerin ortaya çıkmasına yol açacaktır.
Sorun şu ki bu iki uydu için, bir süre beklememiz gerekecek. Zira ilk gidecek olanlar amatör telsizciler değil, uzay madencileri olacaktır. Zira Phobos ve Deimos’un oluşumu ile ilgili bilgiler henüz kesin değil.
İkisinin de doğal bir uydu yerine Mars tarafından yakalanmış asteroitler olması mümkün. Yani bir anlamda “Mars’ın üvey evlatları”. Asteroit tarafından bakıldığında haliyle doğal bir uydudan daha fazla maden barındırması da yüksek ihtimal.
18. Mars-Phobos-Mars (MPM) ve Mars-Deimos-Mars (MDM) Yankı Haberleşmesi
15’inci bölüm 17 numaralı resimde, Mars’ın uydularının boyutlarını algılayabilmeniz için Phobos (sarı daire içinde), Deimos’un (yeşil daire içinde) Türkiye’nin Marmara Denizi üzerinde kapladığı alanı göstermiştim.
Phobos ve Deimos’un, Mars yüzeyindeki koloniler ile aralarındaki iletişimi Dünya-Ay-Dünya (Earth–Moon–Earth communication-EME) sinyal yansıtma ve haberleşme çalışmalarıyla benzer şekilde sağlamak mümkün. Ancak rotorlu takip sistemlerinin Ay’a göre biraz daha hızlı ayarlanmasına ihtiyaç duyulacaktır.
Mars’ın ince atmosferi ve havadaki su moleküllerinin azlığı ve nem yokluğu, daha düşük güç ve daha küçük antenlerle bile etkili bir iletişimin gerçekleştirilmesine olanak tanıyacaktır. Bu şekilde, Mars, Phobos ve Deimos arasındaki iletişim kanalları, uzaydaki diğer cisimlerin yüzeyleri arasında veri aktarımının nasıl sağlanabileceğine dair değerli bir perspektif sunması mümkün.
Buraya kadar her şey yolunda gibi görünüyor. Ancak muhtemelen bu çalışma pek de istenildiği gibi gitmeyebilir. Çünkü Phobos yüzey katmanı ve bileşenleri tam olarak bilinmeden yansıtmayı ne derece etkileyeceği, sinyali ne kadar absorbe edeceği veya yansıtacağını bilmemiz şu an biraz zor.
Özellikle Phobos yüzeyinde oluşmuş olan devasa kraterlerin uydu yüzeyinde kalınca ve yumuşak bir toz tabakası bırakması ihtimaller dahilinde. Yüksek güçle denemeye değer yine de. Bu uydu üzerinde bulunan çukur ayna benzeri Stickney krateri insanı cezbediyor adeta ama Mars’a bakan yüzeyde değil ne yazık ki.
19. Mars’ta Yapay Uydular: İzleme, Gözlem ve IoT Çalışmaları
Üstteki resimde, 2022 yılı sonlarında MoEP ile karşılıklı iyi niyet protokolü imzalayan Hello Space firmasının “Pocketqube” formundaki “İstanbul” uydusu yer almakta. Uydu, SpaceX’in Transporter-8 misyonu ile uzaya gönderilmişti. Uydunun üreticisi olan Hello Space, bu uydu sürüsünün ilk versiyonu ile aynı zamanda LoRaWAN ağı üzerinden IoT veri hizmetleri sağlayan Dünyanın ilk veri hizmeti sağlayıcısı.
Bilmeyenler için küçük bir hatırlama da yapmak isterim. İyi niyet protokolü çerçevesinde Ankara Üniversitesi, Kreiken Rasathanesinde kurulan “Hello Space, Mars on Earth Project (MoEP), A.Tahir Dengiz, TA2T (SK) Uydu Gözlem ve Radyo Astronomi İstasyonu”nu buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. Devam edelim…
a. Mars’ın yörüngesinde, Dünya gibi uydu ve uydu enkazları tarafından henüz kirlenmemiş bir gökyüzü izleme fırsatımız bulunuyor. Bu durum, gökbilimciler ve uzay araştırmacıları için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Mars yörüngesinde, temiz bir gökyüzü altında daha net ve keskin gözlem yapmak mümkün olabilir, bu da uzaydaki diğer nesnelerin daha iyi incelenmesine imkan tanıyabilir. Bu aynı zamanda amatörlerin uydu haberleşmesi için de bulunmaz bir RF sessizliği demek.
b. Dünya’nın aksine, Mars yörüngesinde daha az insan yapısı radyo frekans (RF) kirliliği bulunacaktır. Bu da, uydu haberleşmesinin daha güvenilir ve net bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağlama açısından önemli bir aşama olarak düşünülebilir. Uydu haberleşmesi ve veri transferi için daha az gürültü ve parazitli ortam, verilerin daha doğru ve eksiksiz bir şekilde iletilmesini sağlayabilir.
c. Günümüzde Nesnelerin İnterneti (IoT) tabanlı küp ve cep uydularda yaşanan gelişmelere benzer şekilde, zamanla Mars’ın yörüngesi etrafında konum belirleme, iletişim ve (IoT) uydularının sayısının da artması mümkün. Bu uydular, gezegenin etrafını saran bir ağ oluşturarak, yüzeydeki faaliyetlerin izlenmesi, veri toplanması ve iletişimin güçlendirilmesi için kullanılabilir. Bu sayede, Mars kolonizasyonunun yönetimi, izlenmesi ve iletişimi daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilir. Mars’ta sınırlı kaynak kullanım ve zorluğu nedeniyle bu uyduların da ilk anda küçük boyutlu olacağını öngörebiliriz.
Özetle; Mars yörünge uydularının izlenmesi, gözlenmesi ve IoT çalışmaları, gezegenin daha iyi anlaşılmasına ve sürdürülebilir bir uzay varlığının oluşturulmasına katkıda bulunurken, aynı zamanda teknolojik inovasyon ve keşif için bizlere yeni fırsatlar sunacaktır. Eminim ki bu çalışmalar içerisinde bir çok amatör de yer alacak, gelecekte amatör Mars uyduları da yörüngede dolaşmaya başlayacaktır.
20. Mars Meteor-Scatter
Mars yüzeyini kaplayan binlerce küçük ve büyük meteorlara bakıldığında aktivitenin yüksek olduğu kolayca fark edilecektir. Bu aynı zamanda korkutucudur çünkü Mars’ın atmosferinin inceliği Dünyadaki gibi koruyucu kalın bir atmosfer olmaktan uzaktır.
a. Yine de amatör donanımlarla meteor ekolarının yakalanması, uzayın gizemini çözmeye yönelik heyecan verici bir yol olabilir. Özellikle Mars atmosferine giren meteorlarla ilgili yansıtma çalışmaları, bu alanda yeni keşiflerin kapısını da bizler için daha fazla aralayabilir.
b. Mars atmosferine giren meteorlarla gerçekleştirilecek yansıtma haberleşmesi ve gözlem çalışmaları, sadece bilimsel bir amaç taşımakla kalmayıp, aynı zamanda keyifli bir deneyim sunacağı öngörülebilir.
c. Yine de Mars’ın atmosferinin düşük yoğunluğu, meteorların yanarken etrafında oluşturduğu iyonize katmanın ve yanma süresinin ve dolaylı olarak haberleşme penceresinin Dünya’ya kıyasla farklılık göstermesine yol açacaktır.
ç. Atmosfer giriş hızları güneş sistemine giren meteorlara yakın olsa da ince atmosferde yanma esnasındaki hava direnci frenlemesi Dünyadaki gibi mümkün görünmüyor. Bu da, meteor yansıtma haberleşme çalışmalarının özgün ve ilgi çekici bir yönünü oluşturur.
d. Ancak, Mars koloni binaları dışında korumalı ortamda olmayacağımız için meteorit riskini göz önünde bulundurmak da ayrıca önem arz edecektir. Meteoritlerin potansiyel etkilerini minimize etmek için uygun bir çalışma ortamı seçmek ve güvenlik kurallarına sıkı bir şekilde uymak gerekecektir.
21. Atmosfer İncelemeleri ve Uzay Araştırmaları
Egzosfer, üst atmosfer, orta atmosfer ve alt atmosfer olmak üzere dört katmandan oluşan tozlu Mars atmosferi ve İyonosfer davranışları halen tam olarak çözülmemiş önemli bir konu olarak ortada durmaktadır.
a. Phobos ve Deimos üzerine kurulacak otonom karşılıklı yansıtıcı sistemler, Mars ve uyduları arasında radar darbelerinin kullanılmasına olanak sağlayarak, atmosferin daha detaylı analizine kapı arayabilir. Bu sistemler, temelde yüzey ve uzay araştırmalarının birleşimini temsil ederken, aynı zamanda atmosferdeki değişiklikleri daha iyi anlamamıza olanak tanıyabilirler.
b. Özellikle Mars yüzeyinde farklı noktalara konacak düşük frekanslı otonom HF beaconlar (örneğin 4 MHz), atmosferin ve İyonosferin sürekli olarak izlenmesi için kullanılabilir. Bu beaconlar atmosferin dinamik davranışlarını gözlemlememize yardımcı olurken, aynı zamanda güneş rüzgarlarının Mars atmosferinde yarattığı ani değişiklikleri de (Sudden Ionospheric Disturbance-SID) tespit edebilir. Bu sayede, Mars ve uydularının atmosferinin güneş etkilerine karşı tepkisini anlamak da mümkün olabilir.
c. Toplanan veriler, Dünya’daki SID çalışmalarıyla karşılaştırılıp analiz edilebilir ve atmosferdeki etkinliklerin daha derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlayabilirler. Analizler, uzaydaki farklı bir gezegen atmosferinin dinamiklerini daha iyi anlamamıza ve uzay hava durumunu anlama konusunda önemli veri kaynağı olabilir. Elde edilen sonuçlar uzaydaki araştırmaların ve iletişimin ya da amatör band HF haberleşmesinin daha güvenli ve etkin bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağlanabilir.
ç. Atmosfer inceleme ile ilgili yapılabilecek diğer çalışmalardan olan VLF ve ELF; alttaki 22’inci bölümde yer almıştır.
22. Very Low Frequencies (VLF) ve Extra Low Frequencies (ELF)
Belki de diğer amatör ve gelişmiş sistemlere göre çok daha düşük maliyetle ve kolayca üretilebilecek VLF ya da ELF alıcıları; Dünyadaki gibi heyecanını koruyacaktır.
Elektrodinamik ve manyetik alanlara duyarlı Mars İyonosfer katmanının soğurma özellikleri, iyon ve elektron yoğunluğu, D, E, F1 ve F2 katman davranışları Dünyadan farklıdır. Bu frekans aralıkları, gezegenin manyetik alanı, atmosferi ve çevresel etkileri üzerine amatör telsizciler için çeşitli çalışmalara olanak sağlaması mümkündür.
a. Manyetik Alan İncelemeleri
Mars yüzeyindeki manyetik alanın özellikleri ve değişkenlikleri VLF ve ELF frekans aralıklarında incelenebilir. Bu çalışmalar, gezegenin manyetosferinin yapısını anlamamıza ve manyetik alanın nasıl oluştuğuna ve akabinde nasıl yok olduğuna dair ipuçları elde etmemize yardımcı olabilir.
b. İyonosfer Davranışlarının İzlenmesi
Mars’ın ince atmosferi ve İyonosfer davranışları sinyallerinin yayılmasını etkileyecektir. Bu frekans aralıklarında yapılan çalışmalar, İyonosferin özelliklerini anlamamıza ve gezegenin üst atmosferinin nasıl etkilendiğine, Güneş rüzgarları ile doğrudan bağlantılı olan bu katmanın geçmiş ve gelecekteki etkisine dair bilgiler sunabilir.
c. Güneş Rüzgarları ve Atmosfer Etkileşimi
Mars’ın atmosferinin katmanları Dünyamız gibi, güneş rüzgarlarıyla etkileşime girmektedir. Bu etkileşimler yine Dünyadaki gibi VLF ve ELF sinyallerinin özelliklerini değiştirebilir.
ç. Yüzeydeki Manyetik Alan Haritalama
VLF ve ELF sinyalleri kullanılarak Mars’ın yüzeyindeki manyetik alanın haritalanması da mümkün olabilir. Bu haritalar, manyetik alanın farklı bölgelerde nasıl değiştiğini ve gezegenin manyetik yapısını daha iyi anlamak için önemli çalışmaların başında gelecektir.
d. Yüzeydeki Olayların İzlenmesi
Hatırlarsanız Mars yüzeyinde sabit NASA InSight aracı, Mayıs 2022’de tüm Mars’ı etkisi altına alan ve altı saatten fazla süren 4,7 büyüklüğünde bir deprem kaydetmişti. VLF ve ELF sinyalleri, yüzeydeki çeşitli olayların izlenmesine yardımcı olabilir. Zira Dünyamızda da uzay havası, atmosfer, karalar ve denizler birbiri ile doğrudan veya dolaylı etkileşim içerisindedir.
Lokalize manyetik alanlar, zayıf atmosfer etkisi, farklı iyonosfer davranışları ve güneş rüzgarları VLF ve ELF cihazlarının bağlı olacağı Software Defined Radio (SDR) ekranlarında yeni cıvıltılara kucak açacak gibi görünüyor. Eminim bu çalışmalar da tıpkı Dünyadaki gizemini ve heyecanını koruyacak, ancak Mars’ta deniz olmadığı için bir denizaltı duyamayacaksınız!
23. Amatör Radyo Astronomi Çalışmaları
Amatör radyo astronomi çalışmaları, Mars’ta farklı bir perspektifle gökyüzünü incelemek ve uzaya dair yeni veriler elde etmek için aslında büyük bir potansiyele sahip. Mars’ta bu konuda neler yapılabilir birlikte inceleyelim.
a. IO Uydusu Radyo Emisyonları
Amatör radyo astronomi meraklılarının gözdesi Jüpiter ve onun uydusu olan IO Mars’ta da önemini koruyacaktır. Mars’ın Dünyaya göre Jüpiter’e daha yakın olması sayesinde, Jüpiter’in IO uydusunun doğal radyo emisyonlarını daha hassas ve temiz bir şekilde incelenebilir.
Bu emisyonlar, IO’nun manyetik alanı ve içyapısı hakkında yeni ve değerli bilgiler sağlayabilir. Özellikle kolonilerdeki elektromanyetik parazit, istenmeyen RF girişimler (RFI)’den uzak bölgelerde kurulacak otonom gözlem istasyonları ve dipol antenlerle.
Dünyadaki gibi dipol antenler kullanılabilir zira tel tip antenler diğer antenlere nazaran zamana bağlı daha az Mars tozu birikiminden etkilenecektir. Yine de belirli zamanlarda temizlenmesi gerekir.
b. Jüpiter’in Fırtınaları
Jüpiter’in güçlü fırtınalarının, Güneş sistemimizdeki radyo emisyonlarında güçlü izler bıraktığını biliyoruz. Mars’ın konumu, bu fırtınaların radyo dalgalarını daha net bir şekilde tespit etmenizi sağlayabilir. Bu çalışmalar, Jüpiter’in atmosferik ve manyetik aktivitesini daha iyi anlamak için de kullanılabilir.
c. Güneş ve Galaktik Radyo Emisyonları
Güneş’ten ve uzak galaksilerden gelen doğal radyo emisyonları kolonilere uzak sessiz bölgelerde daha iyi izlenebilir. Mars’ın zayıf atmosferi de, Güneş radyo emisyonlarının aşırı derecede engellenmeden Mars yüzeyindeki gözlem araçlarına ulaşmasını kolaylaştırabilir.
ç. Radyo Gök Cisimlerinin İncelenmesi
Mars’ın düşük atmosferik gürültü seviyeleri, radyo dalgalarının uzaydaki farklı gök cisimlerinden gelen sinyallerini daha hassas bir şekilde incelenmesini sağlayabilir. Uzak galaksilerden veya yakın bölgedeki pulsarlardan gelen sinyaller bu çalışma kapsamında incelenebilir.
d. Mars yüzeyinde mevcut olan bir çok kraterden uygun olanlar Arecibo ve FAST benzeri bir radyo gözlem çanağı gibi kullanılabilir. Diğer yandan bu sessizlik, uzayda akıllı yaşam formu sinyali aramak için mükemmel bir bölge.
24. Amatör Rover Çalışmaları
Bir amatörün roverinin mutlaka milyon dolarlık bir araç olması gerekmez. Daha basit, daha sade, daha küçük… Belki de bilimsel yükler taşımaktan ziyade amatör telsiz sistemleri bakımı, batarya sistemlerinin değişimi, basınçlı hava ile toz temizliği ve idamesi üzerine üzerine çalışmalar olabilir.
En eğlenceli taraflardan biri de kendi ürettiğiniz Mars roverlerini koloni dışında bu çalımalar için göndermek olsa gerek. Çoğu donanımı 3D yazıcılarla üretilecek olsa da, genel malzeme bulma zorluğu bireysel çalışmalardan ziyade grup çalışmaları ile bu faaliyetler sürdürülebilecektir.
25. Problemler…Problemler…
Mars’ta amatör telsizcilik faaliyetlerinin yapılabilmesi için yukarıdaki maddelerde sayılan problemler bitti mi? Tabi ki hayır. Mars; havasından, atmosferinden, toprağına kadar her yönüyle düşmanca tavırlara sahip ancak saygı duyulması gereken bir gezegen. Kızıl gezegen, mitolojiden aldığı isminin bir gereği olarak sizinle adeta savaşacaktır.
a. Bir amatör telsizci için en önemli şeylerden biri hiç kuşkusuz anten donanımıdır. Bu durum Dünyada iken çok fazla sorun olmasa da, Mars’ta bu iş pek de kolay olmayacak,
b. Dış ortamın basınç düşüklüğü, yerine göre kuvvetli rüzgarlar ve toz fırtınaları, uzay giysisinin gerekliliği ve bu giysilerin beraberinde getireceği hareket kısıtlılıkları anten kurma ve onarımlarda ciddi sorunlar ortaya çıkaracak,
c. Dünyada bir kahve molası kadar zamanda yapılabilecek onarım uzay giysisi giymek çıkarmak ve onarım en az 3-4 saat sürecek, (Bu arada tuvalete gidemeyeceğinizi ve tüm ihtiyaçlarınızı uzay elbisesi içinde gidermek zorunda kalacağınızı hatırlatmak isterim.)
ç. Özellikle düz ve geniş alana sahip olanlar ya da çanak antenleriniz sürekli Mars tozuyla kaplanacak,
d. Regolit yapısındaki demir-oksit bileşeni olan pas, antende birikme nedeniyle birçok anten sisteminde SWR bozulmalarına, konektör ve ek bağlantılarda güç kayıplarına neden olacak,
e. Benzer şekilde korumasız halde kalan anten kabloları ve güç iletim hatları yüksek UV, atmosferde oksitlenmeye neden olacak oksijen seviyesi çok düşük olsa da aşırı düşük sıcaklık ve demir-oksit bileşeni tozlarından daha çabuk aşınacak,
f. Antenlerin dış yapıları daha dayanıklı malzemeden üretilmek sorunda kalınacak,
g. Anten sistemleri ve güneş panelleri mikro meteorit hasarından dolayı sürekli problem çıkaracaktır.
h. Dünyanın elektriksel ve manyetik alanını kullanarak yapılan aktif anten sistemleri Mars’taki farklı elektriksel alan ve manyetik alan etkisinin sadece lokalize bölgelerde olmasından dolayı nasıl çalışabileceği ise şimdilik bir soru işaretidir. Bu konuyu gittiğimiz zaman deneyimleyeceğiz.
26. Peki Güzel Olan Hiç Bir Şey Yok Mu?
Dur, bir yere gitme….
Her zor şeyin bir de iyi tarafı olmalı değil mi? Tabi ki var. Örneğin;
a. SDR ekranınızdaki şelale, lokal RF kirliliği az olduğundan Dünyaya göre daha temiz görünecek,
b. Antenlere konan hiç kuş olmayacağından kuş dışkısı ile antenler kirlenmeyecek,
c. Antenler üzerinden toz temizleyeceksiniz belki ama kar temizlemek zorunda da kalmayacaksınız,
ç. Tartı kilonuzu Dünyaya göre 1/3 oranında eksik gösterecek. (Yapay zeka algoritma ile gerçek kilonuzu fısıldamadığı sürece),
d. Anten kulelerine çıkarken ağırlığı daha az hissedeceksiniz,
e. Antenleriniz yüksek güçlü gönderimde aşırı soğuk nedeniyle kış aylarında doğal olarak soğutulacak,
f. Dışarıdaki sistemleriniz yağmur ve su olmadığından böyle bir sorun olmayacak. Su sızdırmazlık gerekmeyecek,
g. Dışarıdaki elektronik sistemlerin üzerine sürmek için eşinizden saydam oje almak zorunda kalmayacaksınız,
h. “Hava çok sıcak” şeklinde bir probleminiz olmayacak, buzdolabı ve klima aramayacaksınız,
ı. Sürekli habitatta oturacağınız için eşiniz bundan memnun olacak. Özetle her haftasonu bir yere kaçamayacaksınız,
i. Kontrollü gıdalar tüketeceğiniz ve mecburen spor yapacağınız için şeker, diyabet, tansiyon gibi rahatsızlıkları daha az hissedeceksiniz,
j. Çift dünya pasaportuna ve evrensel gezegenlerarası amatör telsiz belgesine sahip olacaksınız,
k. Amatör telsiz lisans sınav içerikleri Dünya şartlarına göre olduğundan baştan sona değişecek.
l. Dışarıda hava atacağınız kimse olmayacağı için janjanlı giysilere ihtiyacınız olmayacak ve şapka takamayacaksınız.
27. Biz Hayal Kurmaya Başladık!
MoEP olarak; gelecek için çalışıyoruz. Bunlardan biri de amatör telsizcilik faaliyeti ile uzay ve amatör Mars çalışmalarını birleştirmek.
Aşağıdaki videoda ilk MoEP Sanal Mars Görevi BURAK-1’de, gerçek amatör telsiz sistemlerinin nasıl kullanıldığı/kullanılabileceği konusuna ve burada anlatılanlara güzel bir örnek görebilir, buraya tıklayarak da görevin nasıl gerçekleştiğini okuyabilirsiniz.
Bu çalışmada;
- Destek veren amatör telsizciler farklı ülke ve şehirlerde; mürettebat da aynı şekilde farklı şehirlerden katılım sağlamış,
- Sanal görev, gerçek bir uydu olan Es’hail 2/QO-100 kullanılarak gerçekleştirilmiş, istasyonlarımız farklı görevler üslenmiş,
- Bu sayede senaryoda yer alan Dünya’dan Mars’a ve Mars’tan dünyaya gönderilen mesajlar için 36.000 Km. GEO yörüngede yer alan gerçek Q0-100 uydusu kullanılmış,
- Diğer faaliyetlerde de meteoroloji uydusu verileri SSTV modülasyonunda mürettebata aktarılmış ve mobil uygulamalar ile oluşturulan haritalar ve meteorolojik veriler mürettebat tarafından decode edilmişti.
28. Bir Amatör Telsiz Operatörü Olarak Mars Heyecanına Katılın!
Bugün belirli sayıda da olsa bazı amatör telsiz operatörleri Mars’a giden sondaların haberleşme ve manevra sinyallerini takip edebilmektedir. İleriki zamanlarda çok daha fazla uzay aracı Mars’a fırlatılırken, bu yeni heyecanları da beraberinde getirecektir.
Geleceğin Mars amatör telsiz gücünü birlikte başlatalım!
Buna hazır mısınız?
29 Ana başlık altında 70.000 karakter, 8.900 kelime ve 29 resimden oluşan 41 sayfalık bu yazıyı büyük bir sabırla buraya kadar okuduğunuza göre, konu ilginizi çekmiştir diye umuyorum.
Lütfen MARS-Amatör Radyo Topluluğu (M-ARC) ve bahsedilen konularla ilgili düşüncelerinizi yorumda bizimle paylaşın.
15-20 yılda teknolojik gelişmelerle ışık hızına çıkabilen uzay gemileri ve ışık hızında haberleşmeler mümkün olacaktır kanısındayım. Biz amatörler ve mühendisler olarak da bu hayali paylaşmalı ve gerçekleştirmek için ortak çaba sar fetmeliyiz. Ufkumuz sadece Mars değil, yeni galaksiler ve güneş sistemleri olmalıdır!
Haklısınız Mustafa Bey. Teknoloji hızlı ilerliyor. Ufkumuz için Mars sadece bir başlangıç. Bir çok kişinin son dönemde artan ilgiyle Ay’a yönelmesine rağmen biz daha zor olan tarafı seçip Mars çalışmalarına yöneldik. Bu da ileri galaktik çalışmalar için bir öncü olma hedefinin bir parçası. Halihazırda RF sinyali ışık hızında ilerleyebiliyor olsa da yine de yetersiz. Uzak gezegen ve galaktik uzay için Quantum teknolojisinin gelişimi hızlanması gerekiyor. Diğer yandan, insan yaşam formunun biyolojik sınırları nedeniyle ışık hızında seyahat edebilmesi için daha çok zaman var. Yorum katkınız için teşekkürler.
Çok gezegenli bir tür olma yolunda Mars insanlığın ilk hedefi ve bu hedefe ulaşmak için farklı disiplinlerde uzmanlık gerektiren problemlerin çözülmesi gerektiğini biliyoruz. Yazınızda Mars için yapılabilecek olan amatör haberleşme çalışmalarının yanı sıra Mars haberleşme ve radyo astronomi alanında bütüncül olarak değerli doneler sunmuşsunuz. Bir Mars tutkunu olarak, Mars haberleşme çalışmalarına derin bir bakış açısı ile detaylı inceleme ve öneri niteliğinde sunulan böylesi bir içeriği ilk kez sayenizde okuma fırsatım olduğunu söyleyebilirim. Umarım bu yazıda paylaşılan öneriler sayesinde nice insan ilham bulur ve gelecek Mars çalışmalarına bizlerinde çorbada bir tuzu olur diyebilirim. Emeğinize sağlık.
Teşekkürler Tuğçe Hocam. Gelecek dönemde sizlerle birlikte başlayacak olan astrobiyoloji çalışmalarımızın da hedeflerimize bambaşka bir yön katacağına inanıyorum.
En baştan sonuna kadar sabırla okudum. Ne kadar büyük bir emekle yazılmış. Ellerinize sağlık. Sanki gelecekten bir yolcu günümüze gelmiş de, bize kendi zamanını anlatıyor gibi hissettim. Bir çoğumuzun hayallerine değinmişsiniz. Ben inanıyorum ki; hayaller olmadan gerçekler olmaz. Yazıyı okurken kendimi Mars’ta bir kolonide yaşıyor şeklinde hayal ettim. Çok etkilendim, çok bilgilendim. İçerikte çok fazla ilmi bahisler mevcut. Gerçekten harika bir yazı olmuş. Emeklerinize sağlık diyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.
Çok teşekkür ederim Ali Bey. Anlatmak istediklerimin doğru anlaşılabildiğinin teyidi adına geri bildiriminiz önemliydi, sağolun.