Merhaba arkadaşlar! Dünyadaki Mars Projesi Topluluğu web sayfasına yazdığım bu ilk yazım ile sizleri selamlıyorum. Yazıya geçmeden önce bir kaç satırla da olsa sizlere kendimi tanıtmak isterim. Ben Shady Moustafa. Aslen Mısırlıyım ve şu anda Türkiye’de Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi – Fizik Bölümü‘nde okuyan 1’nci sınıf öğrencisiyim.
Uzaya olan ilgim nedeniyle yaptığım araştırmalarda Dünyadaki Mars Projesi Topluluğu ile tanıştım. Gerek amaçları ve gerekse yaptığı çalışmalar ilgimi çekti ve topluluk ile iletişime geçtim. Ekibin proje amaçları yanında; çocuklar için de bir şeyler yapabilmek adına gösterdiği çabayı görmek beni daha da sevindirdi. Şimdi artık ben de bir fizik öğrencisi olarak bu ekibin bir üyesi ve gönüllüsüyüm. Hayallerim ve hayallerimizin bu ekiple ve de sizlerin desteğiyle hayat bulacağına inanıyorum.
Yazıya dönecek olursak; bildiğiniz gibi astronomi, uzay bilimleri ve bizim mavi gezegenimizin dışında olup bitenlere başta çocuklar olmak üzere bir çok kişi yoğun ilgi duymaktadır. Öyle ki bu kimileri için bunu adı kelimenin tam anlamıyla “Tutku”dur.
Bu aslında bu biraz da insanların bilinmezliğe olan aşırı ilgi ve öğrenme merakından kaynaklanmakta. Okuyup araştırdıkça, bu iş artık basit bir ilgiden çıkıp, yavaş yavaş bir tutkuya dönüşüyor. Benim uzaya ilgimin başlangıcı da bundan çok farklı değildi. Küçükken gökyüzünü çok merak ettiğim için, kendimce küçük bir teleskop yapmışım. Tecrübesizdim, bu kadar bilgili değildim. Haliyle Ay ve Mars gezegenini o kadar net görmedim, ama bulanık da olsa görebildiğimde nasıl şaşırdığıma inanamazsınız. Ondan sonraki günler sürekli kendimi geliştirmekle geçti ve bugün bu tutku sayesinde bir astronom olmak üzereyim.

Resim- Her şey insanoğlunun gökyüzüne bakmasıyla başladı.
Uzayı hepimiz merak ediyoruz. Çünkü bugüne kadar onca teknolojik gelişme yaşanmasına rağmen galaksiler, gezegenler vs. derken; uzayın sadece %4’ünü “gözlemlenebilir evren” ve sadece bu kadarlık kısmı hakkında bilgimiz var.
Geri kalan %96’lık alanın gözlemlenmesi ise daha zor olabilir, zira bu kısım kara delikler (Black Hole) gibi görünmez maddeden oluşur. Normal şartlarda kara delikleri çıplak gözle göremeyiz ancak çevrelerindeki gök cisimlerine etkileri sayesinde onları tespit edebiliyoruz
O yüzden uzayı daha çok merak ediyoruz, sadece uzay diye de genellemiyoruz elbette. Mesela Mars’ta ne var? Bizim Güneş sistemimizden başka yıldızların da gezegenleri var, orada yaşam olabilir mi? Cevaplanmayı bekleyen o kadar çok soru var ki. O yüzden uzay araştırmaları her zaman ilgi çekici kalmaya devam edecek ve bizler her gün yeni bir şeyler öğreneceğiz. Tabi bunun için de emek vermek ve çok çalışmamız gerekli.
Sonuç olarak öğrenme tutkusu, insanoğlunun var olduğu ilk zamanlardan itibaren var oldu. Eski gökbilimciler gökyüzüne baktıklarında gökyüzündeki yıldızları bizden çok daha iyi çıplak gözle görebiliyorlardı. Çünkü o dönemlerde elektrik yoktu ve Dünya bu kadar fazla ışık kirliğine maruz kalmamıştı.
Eski gökbilimciler gökyüzündeki yıldızları gözlemlerken, o yıldızları dizilişlerine göre belli bir biçimde düşündüler, örneğin ben de şimdi birkaç yıldızı görüyorum ve o yıldızlar bana göre belli bir biçim gibi görünüyor. Onlar da mesela “Avcı Takımyıldızı (Orion Takımyıldızı)” adıyla adlandırılmış. Onlar da burçlar adıyla bilinmektedir. Benim burcum “terazi” nasıl adlandırılmış, bu aslında bir yıldız topluluğu bana göre ve onlara bakınca terazi şeklinde görünür.
Gökyüzüne bakarken ne görüyoruz ?
Cevap “yıldızlar” ise doğru tabi ki, sizi alkışlıyorum. Ama ancak yıldızları ve Güneş sistemindeki birkaç gezegeni görebiliyoruz.
Nasıl görebiliyoruz diye merak ediyorsanız
Örnek olarak Ay. Ay normalde kendisi ışık saçmadığı için ve bir anlamda karanlık bir gökcismi olmasına rağmen, bize Güneş‘in ışığını yansıttığı için görebiliyoruz. Diğer gezegenler için de aynı şey söz konusu. Etrafımızdaki en büyük ışık kaynağı Güneş ve onlar da Güneş’in ışığını bir ayna gibi yansıttıkları için onları görebiliyoruz. Sakin bir yerde ve akşam saatlerinde gökyüzüne bakarsanız mutlaka gezegenlerden bir kaçını görür ve onlara gülümsersiniz.
Gördüğüm şey bir yıldız mı yoksa bir gezegen mi, nasıl ayırt edebilirim ?
Çıplak gözle yapılan gözlemlerde bunu anlamak kolaydır. Yıldızların ışığı parıldama şeklinde ama şiddeti sabit değildir, gezegenlerin ışığı ise sabit olarak görünür. Emin olabilmek için telefonda indirilebilecek birçok uygulama var. Dilerseniz onlardan birini kullanabilirsiniz. Örneğin;
- Star Walk
- Star Chart
- Stellarium
Bu programlar sayesinde telefonunuzu kullanarak göktyüznde gördüünüz cisimlerin isimlerini, yönlerini ve özelliklerini de inceleyebilirsiniz. Bu ilk yazım biraz kısa ve tanışma yazısı olsun. Size çok şeyler anlatmak isterim. Bu konuları kim merak ediyorsa, yazı altına yorumlarını bekliyorum.
Sağlıkla kalın.
Shady Alserwy
Güzel yazı için teşekkürler ve eline sağlık Shady Moustafa.
Rica ederim hocam, sağolun.
Çok güzel bir yazı, elinize emeğinize sağlık.