Menu

Deniz Kenarında Dinozor Bulmak!

Merhaba ben Yağız. Bu benim ilk yazım olduğu için önce biraz kendimden bahsetmek istedim. 14 yaşındayım ve  sanırım MoEP’te yaş olarak da en küçük olan benim 🙂  Diğer bir arkadaşımız ve ben 18 yaşından küçük olduğumuz için, ailelilerimizden aldığımız yazılı izin belgesi ve desteği ile MoEP’te çalışmalara katılabiliyoruz. İzin ve kabul konusunda MoEP’in oldukça titiz davrandığını ve ailelerimiz ile de görüştüğünü belirtmek isterim.

MoEP’te bize özel olarak her an ulaşabileceğimiz ve bize rehberlik edecek birer bilim danışman atandı. Profil güvenliğimiz de yine bu danışmanlarca koruma altında. Ancak tüm çalışma gruplarına erişim yetkimiz var ve çalışmaları okuyabiliyoruz, gelişmeleri anlık olarak takip edebiliyoruz.

Zaman bulduğumda C#, C++, CSS ve Html dillerinde kendimi geliştiriyorum, bilimsel yayınları takip ediyorum. PMR telsiz kullanıcısıyım, odamda küçük bir atölyem var. Bu yaz tatilinde danışmanımızın yönlendirmesi ile amatör telsiz sınavına da girmeyi planlıyorum.

moepian 2023

Resim-1. Çalışma masam. (Image Credit: MoEP)

Son Dinozor Bükücü !

Yorucu geçen bir sınav koşuşturmasının ardından, geçen gün kendime biraz zaman ayırmak istedim. Bir gün öncesinde MoEP genç bilim gezisine dahil olmam için ailemden izin alınmıştı. Heyecanla beklerken bana yakın bölgedeki bir danışman Moepiandan PMR telsizime çağrı geldi. “Dinozor aramaya gitmek ister misin?“.

Anlayacağınız doğa bizi çağırıyordu ve kısa bir hazırlıktan sonra dışarıdaydık.  Ailemden izin aldım ama tabi onlara “ben dinozor aramaya gidiyorum” demedim, “bilimsel bir araştırmaya katılmak üzere görev beni çağırıyor” dedim. 🙂 Fotoğraf makinelerimizi, mini sırt çantalarımızı ve şapkalarımızı alıp çıktık. Tabi telsizlerimizi de.

Yolda danışmanıma ilk sorduğum şey tabi ki bu “dinozor” konusunun nereden çıktığı oldu. Ben bunu şaka zannetsem de, sonradan şaşkınlığım daha da arttı. Eski jeolojik dönemlerde bulunduğumuz bölgede zürafa, gergedan hatta fillerin yaşamış olduğuna dair kanıtlar bulunduğu, en son 8-10 milyon yıllık bir balenli (dişsiz) balina fosiline ait parçalar bulunduğunu yol boyu sohbette öğrendim. Demek ki o dinozor hala bir yerlerde bulunmayı bekliyor 🙂

Sucul Yaşam

İlk adım gözlem yapmaktı. Önce yolcu gemisi liman bölgesi, sonra da küçük kayık limanı bölgesinde, daha sonra da sakin bir sahilde; deniz renk, berraklık ve yosunlaşma notlarımı aldım. Denizde kirlilik gibi görünen ve genelde birbirine benzeyen yapıların renk farklarını, bunların başka türlü nasıl kullanılabilecekleri konusunda bilgiler öğrendim.

Fosil Örnekleri

jeoloji kayac ornek 16

Resim-2. İlginç yüzey şekillerine sahip kaya. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Gezi alanlarımızdan bir başkası da, basit türde fosillerin olduğu bölgeydi. Ne tür taşlara bakmam gerektiği anlatıldıktan sonra, taşları adım adım incelemeye başladım. Bu hiç de kolay değildi tabi. Baktığım her taş anlatılana benziyor gibiydi ve “kaç kere bu olur mu, bu mu, ya şu?” diye sorduğumu hatırlamıyorum.

Biri yukarıda resmini gördüğümüz taştı. Kenardaki testere gibi izleri görünce bir an gerçekten de dinozor fosili buldum sandım ve çok heyecanlandım. Belki de gerçekten buldum. Tamam tamam, dinozor olmasa bile bir timsahı da kabul ederim. 🙂

Sahil kenarına gittik ve danışmanımın yönlendirmesi ile basit keşif çalışmaları konusunda bilgilendirildim. Her gün yürüyüp geçtiğimiz kıyının bu kadar farklı taş ve canlı oluşumunu fark etmemiştim.

jeoloji kayac ornek 15

Resim-3. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Doğamız gerçekten de harika bir denge kurmuş. Onu tanıdıkça daha ona çok saygım ve hayranlığım daha çok artıyor. Bir de sadece Dünyada yaşamın var olduğunu hatırladıkça bu çok daha önemli.

jeoloji kayac ornek 14

Resim-4. Yengeç kabuğu. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

İlk kez boş bir yengecin kabuk yapısını yakından inceleme fırsatı buldum. Yine de onu böyle görmek üzücüydü.

jeoloji kayac ornek 13

Resim-5. Oldukça sert yapılı midye kabukları. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

En çok görünen midye kabuklarından biri.

jeoloji kayac ornek 12

Resim-6. Damarlı yapılara sahip bir başka kaya. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Farklı katmanları bir arada barındıran kaya parçası.

jeoloji kayac ornek 11

Resim-7. Su sızıntısı ile oluşan kaya içi şekiller. Gelibolu-Çamlık sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Bunu önce bir yaprak fosili sandım ancak sonradan resmi büyüterek baktığımızda taştaki çatlaktan ince su sızıntısı nedeniyle oluştuğunu gördük.

jeoloji kayac ornek 9

Resim-8. Gelibolu-Üç Köprüler bölgesindeki küçük balıkçı limanından. (Image Credit: MoEP)

Sahil kenarında bulunan doğal bölmeler oluşmuş kaya yapısı.

jeoloji kayac ornek 8

Resim-9. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Basit fosiller. Danışmanım; basit midye kabukları gibi görünseler de bölgenin önceki jeolojik dönemlerde deniz seviyesinin çok yüksek olduğunu, yine eski dönemlerde hatta buzul hareketleri ve ciddi deniz dalgalanmaları gibi doğa faaliyetlerine maruz kaldığını söyledi.

jeoloji kayac ornek 7

Resim-10. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Kabuk fosillerinin alt kısmında bulunan farklı bir tortu yapısı. MoEP’in güvenlik kuralları gerçekten çok katı. 🙂 Riskli olabileceğinden dolayı danışmanım sadece uzaktan tele-objektif ile çekim yapmama izin verdi.

jeoloji kayac ornek 6

Resim-11. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları bölgesi.  (Image Credit: MoEP)

Daha ince tanecikli taşlaşmış yapı içerisine hapsolmuş midye fosilleri. kum ve taşlar arasına sıkışıp kalan ve önemsiz gibi görünen şu kabuklar kim bilir kaç yaşında.

jeoloji kayac ornek 5

Resim-12. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları bölgesi.  (Image Credit: MoEP)

Kıyı şeridinin bir kısmını kaplayan devasa oluşumlar.

jeoloji kayac ornek 4

Resim-13. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Deniz kenarında gözenekli farklı bir oluşum örneği daha.

jeoloji kayac ornek 3

Resim-14. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Bu resimdeki kaya örneği çok daha sert ve sık gözenekliydi ve hala bir kenarı deniz içinde. Ancak yine de birbirine çok sık midye fosilleri görülebiliyor.

jeoloji kayac ornek 2

Resim-15. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Çok güzel bir başka resim daha. Dairesel görünümlü bir kaya oluşum başka bir kaya oluşumun ortasında görünüyor. Farklı renk tonlarına sahip. Yakından bakıldığında orta kısım daha sert. Bu kayaya dinozor “T-REX’in Gözü” adını verdim. Danışmanım “onun yaşadığı dönemde inan ki burada olmak istemezdin” dedi gülüştük.

jeoloji kayac ornek 1

Resim-16. Gelibolu-Hamzakoy kayalıkları sahil bölgesi. (Image Credit: MoEP)

Aşağıdaki resimdeki kayaya göre daha yumuşak yapıda. Ana katman arasında kalmış ince bir katmanı olan başka bir örnek.

jeoloji kayac ornek 10

Resim-17. Gelibolu-Üç Köprüler bölgesindeki küçük balıkçı limanından başka bir görüntü. (Image Credit: MoEP)

Yukarıdaki iki fotoğraf farklı bölgelerden. Yapıları farklı ancak ana kayada görünen ince katman çizgileri açısından benzerlik gösteriyor. İkinci gri kaya oldukça parlak ve sert. Sanki lav akıntısını andırıyordu.

Son Dinozor Bükücünün Eve Dönüşü

Bu gezi sadece benim için planlanmış bilgilendirici bir yürüyüşten ibaretti. Hava sıcaklığı artmaya başladığı için danışmanım geziyi sonlandırma kararı aldı ve bu güzel örneklerden ayrılıp eve döndük.

Biliyorsunuz, sahile giden herkes küçük taş ve midye kabukları toplar. Neden bunları anı olarak götüremeyeceğimi sordum. Örnek toplama için, yasal olarak izin alınması gerektiğini öğrendim. Şimdilik herhangi bir bilimsel inceleme yapılmayacağı için bir taş ya da fosil örneği almamam ve resimlerdeki tüm örnekleri doğal alanında bırakmam gerektiğini anlatıldı.

Ancak çektiğim resimlerin MoEP’teki jeololoji ve paleontoloji grubuna gönderileceğini, örneklerin kendisi olmasa da resimlerden olabildiğince yakın tanımlama çalışması talep edileceği ifade edildi. Yazım hazır olduğunda konu hakkında hemen cevap geldi. Baş Jeolog Sayın Banu ÇOLAK ve Jeoloji Yük. Müh. Sayın Yavuz ULUTÜRK hocalarımıza, çalışmama zaman ayırdıkları ve açıklayıcı bilgileri için buradan ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

Gezimden kalan fotoğrafları ve notlarımı sizinle de paylaşmak istedim. Kısa zamanda bir çok şey öğrendiğim gezide bana rehberlik eden danışmanıma, bu ilk yazımın yayına hazırlanmasında destek olan editörlerimize de teşekkür ederim.


jeoloji peksen fosil

Sevgili Yağız; Çamrakdere yaklaşık olarak 15 milyon yaşında. Denizel sekiler ise 3.6 milyon yıldan, zamanımıza kadar yaşında. Resimlerde görünen kabuklu sedimanter kayaçlar da üst Pliyosenden bu yana. Jeoloji haritası ile resimlerin alındığı noktaları koordine ettiğimizde tüm resimlerin haritada Qds ile işaretli jeolojik birimden alındığını gösteriyor. Tüm birim yer yer pelesipod fosilleri içeren, Pliyosenden günümüze kadar oluşum yaşı olan genç sedimanter (tortul) birimler. Renk ve görünüm farkları; değişik zaman birimlerinde aralarına katılan kil, demir mineralleri vb. ayrıcalıklardan dolayıdır. Aşınma şekilleri de farklı görünüm gösteriyor. Makaledeki taraklı fosil kabuğu Shell’in de amblemi olan Pekten kabuğu. Ekte koleksiyonumdan Pekten fosili resimleri yolluyorum. Oluşum sığ deniz (lagün=deniz kulağı) olabileceğinden bol Pelesipod kabuğu da içeriyor. Jeoloji Yük. Müh. Yavuz ULUTÜRK.

Beğen  14
Yağız Ata TÜRK
Yazar

Dünyadaki Mars Projesi (MoEP) Çocuk Uzay Gücü Takımı gönüllüsü ve yazarı. (Mars on Earth Project -MOEP, Kids Space Force Team, volunteer and author)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yapılan Yorumlar ( 9 )
  1. Tuğçe CELAYİR (TA1TUG)
  2. hanife