Dünya’nın kutuplardan hafif basık, Ekvator’dan şişkin “geoit” adı verilen şekli ve yeryüzündeki yükselti, dağların uzanışı ve bakı gibi faktörler sıcaklık ve yağışın değişmesine neden olarak farklı yeryüzü şekillerinin oluşmasına ve bunun sonucunda da bitki örtülerinin oluşmasına neden olmuştur.
Bu nedenle dünya üzerinde birçok farklı bitki çeşidi görülmekte ve bu bitkiler doğal ekosistemleri, geniş yayılış alanları ile de besin zincirinin temelini oluşturmaktadır.
Geniş yayılım gösterebilen bitkiler, bulundukları ekosistemde farklı zararlı hayvanlar ve hastalık yapan mikroorganizmalarla karşılaşabileceklerinden, insan ve hayvanlardan farklı olarak pasif hareket eden canlılar olduğundan, bulundukları alana adapte olmaları ve içsel ve dışsal saldırılara karşı kendilerini savunmaları gerektiği için farklı metabolitler üretmektedir. Bu metabolitler bitkilerin toprak üstü ve toprak altındaki farklı aksamlarında sentezlenebilir.
Yağ formunda olan metabolitler kütikulada veya yağ hücrelerinde depo edilirler. Bu metabolitler geçmişte insanlar tarafından şifa olarak kullanılmış ve uzun süreden beri de bilimsel araştırmalara konu olarak insan hastalıkları, doğal kozmetik, aromaterapi gibi bir çok farklı alanda kullanıldığı bilinmektedir.
Bitkilerin toprak üstü ve toprak altı aksamlarında üretilen ve oda sıcaklığında sıvı halde olan, bazen de donabilen, kolaylıkla kristalize olabilen genellikle renksiz ya da açık sarı renkli, uçucu, kuvvetli kokulu yağlardır.
Yaklaşık 200 bitkinin uçucu yağları antimikrobiyal olup, bitki hastalıkları ile mücadelede biyopestisit olarak kullanılmaktadır.
Uçucu yağlar; hem antibakteriyel hem de antifungal etkiye sahip olduğundan pestisit olarak kullanımının yanı sıra tohum dezenfektanı olarak ve karantina amaçlı hastalık mücadelesinde kullanılmaktadır.
Uçucu yağların bitki hastalıkları ile mücadelede kullanımı kimyasal pestisit kullanımının azalması ve biyoteknik mücadelenin yaygınlaşması ile küresel ısınma ve günden güne büyüyen çevre kirliliği adına oldukça önemlidir.
Uzay Çalışmaları
Dünya’da yapılan tarımın yanı sıra uzayda yapılan çalışmaların artmasıyla uzay tarımı üzerine araştırmalar yoğunlaşmış ve uzay tarımında sadece tohumla değil, son yılllarda çelikle üretime de dikkat çekildiğinden bitki hastalıklarıyla mücadele dikkat edilmesi gereken bir konu haline gelmiştir.
Bitkiler uzayda azalan yerçekimi ve artan radyasyona karşı Dünya koşullarında gösterdikleri tepkilerden farklı tepkiler gösterebileceğinden dolayı ürettiği metabolitlerde farklılık veya azalma görülebilir.
Bu durumda uçucu yağlar ile savunma mekanizmasının desteklenmesi uzay koşullarında bitkilerin daha dayanıklı olmasına olanak sağlayabilir. Ayrıca antimikrobiyal uçucu yağların kullanılması hastalıklar ile mücadelede sürdürülebilir, biyolojik ve uzun vadeli çözümler sunulabilir.
Satureja hortensis Bitkisi
Satureja hortensis bitkisinin in-vitro şartlarda yetiştirilmesi ve yapılan antimikrobiyal testler sonucunda uçucu yağının hem antibakteriyel hem de antifungal etkiye sahip olduğundan pestisit olarak kullanımının yanı sıra tohum dezenfektanı olarak ve karantina amaçlı hastalık mücadelesinde kullanılmasının son derece etkili olduğu tespit edilmiştir.
Satureja hortensis hem besin olarak kullanılabilen, hem de tohumundan yüksek miktarda uçucu yağ elde edilebilmesi açısından değerli bir bitki olup uzay tarımında kullanılmasının fayda sağlaması öngörülmektedir.
Uçucu Yağ ve Uzay Tarımı
Uzay tarımında yetiştiricilik günden güne geliştiği gibi hala bazı kısıtlamalar bulunduğundan yetiştiricilik ve mücadele için gerekli olan maliyet olması gerekenden daha yüksek olabilir.
Bunun için az maliyetli, sağlıklı ve yüksek yarar sağlayabileceğimiz yöntemler seçmeliyiz. Uçucu yağların yüksek miktarda üretimi uzay şartlarında zor ve masraflı olabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Ancak uçucu yağlar yoğun konsantre aromatik bileşikler olduğundan dolayı az miktarda kullanımıyla büyük etkiler görülebilir. Ek olarak seyreltilerek de kullanılabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Uçucu yağların uzay tarımında kullanımı ile her mücadele yöntemlerinde olduğu gibi dikkat edilmesi gereken durumlar vardır. Kullanılan uçucu yağın içeriğinde bulunan maddeler bilinmeli ve bitki isteklerine uyum sağlamalıdır.
Ek olarak kimyasal pestisitlerde olduğu gibi uçucu yağ kullanımında da biyolojik etkinlik iyi bilinmelidir.
Uçucu yağlar bitki reseptörleri ile etkileşime girerek hücresel işlevlerini etkileyebilir ve bitkiyi strese sokup verim düşüklüğüne hatta ölümüne sebep olabileceğinden gerekli miktarda, biyolojik etkisinin görüleceği dozda verilmelidir.
Kaynakça
- DOĞAN, H. (Tarih yok). Satureja hortensis (Baklakekik). Satureja hortensis (Baklakekik). https://kocaelibitkileri.com/satureja-hortensis/, Kocaeli.
- KOTAN, R., AVAN, M., & ALBASTA WISI, E. (2023, 04). Bitkisel Ekstre ve Uçucu Yağların Tarımda Kullanılması. Erzurum, Türkiye.
- USANMAZ BOZHÜYÜK, A., KORDALİ, Ş., & BÖLÜK, G. (2016, 06 24). Satureja hortensis L. Uçucu Yağının Antifungal Etkisi. Erzurum, Türkiye.
MSRT/PHYTO ekibinin ilk yazısı için tebrik eder, başarılarınızın daim olmasını dilerim. Uzay çalışmaları ve insanlı habitatlardaki sürdürülebilirlik, gıda ve besin konusunda incelenmesi de yazıya ayrıca bir önem katmış. Elinize sağlık